26 Mart 2014 Çarşamba

PEYGAMBERIMIZE DUA ETME SEKLI NASIL OLMALI

besmele baslamaliyiz ve peygamberimize salavat getirmeliyiz BI IZNIALLAH DUALARI KABUL EDENDIR RABBIM

PEYGAMBERIMIZIN EN COK SEVDIGI DUA NEDIR

PEYGAMBERİMİZİN EN SEVDİĞİ Dualar Peygamberimizin Duâlarından Örnekler Abdullah bin Abbas -radıyallahu anhüma-dan ri*vâyete göre Peygamber Efendimiz'in duâlarından bi*ri şu duâ idi: "Yâ Rabb! Kalbimi nurlandır, gözümü nurlandır, ku*lağımı nurlandır, sağımı nurlandır, solumu nurlandır, üs*tümü nurlandır, altımı nurlandır, önümü nurlandır, arkamı nurlandır ve beni nûr eyle (bir başka rivayette) benim damarlarımı nurlandır, etimi nurlandır, kanımı nurlandır, saçımı nurlandır, yüzümü nurlandır.” (1) Mugîre bin Şu'be'den rivayet olunduğuna göre Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-in dualarından biri de şu idi: "Başka bir ilâh yok, ancak Allah var. O’nun şerîki yoktur. Mülk O'nundur, hamd de O'nundur. O her şe*ye kaadirdir. Allah'ım, Senin verdiğine engel olacak da yoktur, vermediğini verecek de yoktur. Ve servet sahi*bi olanlara servetleri sana karşı bir menfaat veremez. Ya*ni servetine güvenerek sana âsî olanları o servetleri kurtaramaz." (2) Abdullah bin Abbas -radıyallahu anhüma-dan ri*vâyete göre Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-e bazı kimseler gelip: -İnsanlar; yâni Ebû Süfyân ve arkadaşları sizin*le muharebe etmek için adam ve silâh toplamışlar, hazırlık yapmışlar. Onlara mukabele edecek dere*cede kudretiniz yoktur. Onlardan sakınınız diye kor*kutmak istediklerinde, bu söz mü'minlerin yakîn îmânlarını ve cesaretlerini artırıp, Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de: "Allah bize kâfidir, o ne güzel vekîldir!" buyurdu. Mü'minler de böyle söylediler." (3) Enes bin Mâlik -radıyallahu anh-dan rivâyete gö*re: Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in çok kere duâsı: "Ey Rabbimiz, bize dünyâda da iyilik, güzellik ver, âhirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azâbından koru," meâlindeki duâ idi. (4) Ebû Musâ el-Eş'ârîden rivâyete göre Resûl-i Ek*rem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle duâ ederlerdi: "Yâ Rabb, benim hatâlarımı, bilmeden yapdıklarımı, işimde aşırı gitmemi, ve Senin benden çok iyi bildiğin hallerimi mağfiret eyle. Allah'ım, benim latifeleşmelerimi, ciddiyet hallerimi, hatâen ve kasden yaptıklarımı ve bende olan her şeyimi mağfiret eyle!” (5) Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-dan rivâyete göre Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır; "Her kim günde yüz kere: derse o kimse için on köle azâd etmiş sevabı ve*rilir, yüz hasene yazılır, yüz günâhı silinir, o gün akşam oluncaya kadar bu ona şeytana karşı si*per olur. Hiç bir kimse ecir bakımından onu geçemez, ancak bunu ondan fazla söyleyen kimse müstesnâ.” (6) "Ey, Rabbim! Gayb ilminle ve halk üzerine kudretinle, hayatı benim için hayırlı gördükçe beni yaşat, ölü*mü benim için hayırlı gördüğün zaman da beni vefât ettir. Ey Rabbim! Gizlide ve açıkda senden haşyetini istiyorum. Rızâ hâlinde de, gadab hâlinde de ihlâs sözünden ayırmamanı istiyorum, fakirlikte de zenginlikte de i'tidâlden ayırmamanı istiyorum. Senden tükenmez bir ni'met, kesilmez bir göz ferahlığı (yüzde açıkça görülen neş'e ve huzûr) istiyorum. Senden beni kazâna râzı kılmanı, ölümden sonra yaşamanın serinliğini istiyorum. Senden yüzüne bakmanın lezzetini; sana kavuşmanın şevkini istiyorum. Bütün bunları zarar vericinin zararından, sapdırıcı bir fitneden uzak olarak vermeni istiyorum. Ey Rabbim! Bizi îmân zîynetiyle süsle, bizi doğru yolda olan hidâyet rehberleri kıl.” (7) "Ey Ebû Bekr'in kızı! Sana diğer duâları da için*de toplayan duâları söyleyeyim mi? Şöyle duâ et: "Ey Rabbim! Senden bildiğim ve bilmediğim hayrın hem çabuk, hem geç olanını istiyorum. Ey Rabbim Re*sûlünün senden istediğini istiyorum, Resûlünün sana sı*ğındığı şeyden ben de sana sığınıyorum. Allah'ım benim için kaza ettiğin şeyin âkibetini doğru yola ulaştır.” (8) "Sana bir kısım sözler öğreteyim mi ki, Allah Teâlâ kimin hayrını murâd ederse onları ona öğ*retir, sonra ebediyyen unutturmaz. De ki: "Ey Rabbim! Ben zayıfım, rızân yolunda benim zaa*fımı kuvvetlendir. Beni nâsiyemden tutup hayra sevk et. İslâm'ı rızâmın en son noktası kıl. Ey Rabbim, ben zayıfım, beni kuvvetlendir. Ben zelîlim beni azîz kıl. Ben sana muhtacım, beni rızıklandır.” (9) "Ey Rabbim! Acizlikten, tenbellikten, korkaklıktan cimrilikten, eli kolu dökülür derecede takatsızlıktan kasvetten, gafletten, zilletten, azlıktan, meskenetten sana sığınırım. Fakirlikten, küfürden, fısktan, şekavetten, nifaktan, yapdığını insanların duyması ve medh etmeleri için yapmaktan, riyâdan, sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, abraslıktan ve kötü hastalıklardan sana sığınırım.” (10) Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- duâasında: "Ey Rabbim! Beni, iyilik ettiği zaman sevinen, kötülük ettiği zaman istiğfar edenlerden kıl.” (11) Ekseri duâları: Konu Devamı: http://www.islam.info.tr/showthread.php?40177-peygamberimizin-en-sevdi%C4%9Fi-dualar#ixzz2x4PtZmvl

25 Mart 2014 Salı

22 Mart 2014 Cumartesi

‘Sübhânallahi ve bihamdihî, sübhânallahi’l-azîm’ EN MAKBUL OLDU SAAT NELERDIR

aslinda yolculuklarda tesbis sayi ile cekmek ve cekemden oncede TOVBE ESTAGFURALALH CEKMEK LAZIM ASLINA HERSEY KURAL VE KAIDE LI YAPILMALI SANNIRUM YASAMIN SIRRI BU DEGIL MI

RABBIM EN COK SEVDIGI DUA HANGISIDIR

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَلِمَتَانِ خَفِيفَتَانِ عَلَى اللِّسَانِ ثَقِيلَتَانِ فِي الْمِيزَانِ حَبِيبَتَانِ إِلَى الرَّحْمَنِ سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ سُبْحَانَ اللَّهِ الْعَظِيمِ * * * Hz. Ebu Hureyre (radıyallahü anh), Allah’ın Habibi Allah Rasülü (aleyhissalatü vesselam) Efendimiz’in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: “İki söz vardır ki, onlar Rahmân’a sevgili, dile hafîf, mîzanda ise pek ağırdır. Bunlar: ‘Sübhânallahi ve bihamdihî, sübhânallahi’l-azîm’ cümleleridir.” (Sahih-i Buhari, Daavât, 65; Sahih-i Müslim, Zikr, 31) Allah’ın Sevdiği Zikir Hadis-i şerifte geçen “Sübhânallahi ve bihamdihî, sübhânallahi’l-azîm” ifadesi kısaca; “Allah’ım! Seni hamd ile tesbih ederim. Sen, her kusurdan münezzeh ve her kemal ile muttasıfsın.” ve “Sübhansın ya Rab! Hamd ü senâ ile Seni tesbîh ederim. Ey yüce Allah’ım, Sen noksan sıfatlardan, eksik ve kusurdan, şerik ve yardımcıdan münezzehsin, çok yücesin.” gibi manlara gelmektedir. Görüldüğü üzere dilde söylenmesi çok kolay olan bu iki cümle çok derin ve ihtişamlı manalar taşımaktadır. Bu zikir, Allah katında makbul ve kıymetli, mizanda da çok sevaplıdırlar. Gönülden, samimiyetle söylenme derecesine göre ahirette sahibini Allah katında sevimli kılacak ifadelerdir çünkü bu iki kısa kelam Hak katında çok değerli ve sevimlidir. Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de zikir ve tesbihle ilgili olarak; يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اذْكُرُوا اللهَ ذِكْرًا كَثِيرًا وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلاً “Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin, O’nu sık sık anın. Sabah akşam O’nu tesbih ederek takdis ve tenzih edin. (Ahzâb Suresi, 33/41-42) buyurarak biz kullarına tesbih ve zikrin önemini bildirmektedir. Allah dostları “Zikri ve virdi olmayanın bereket ve vâridâtı olmaz.” diyerek hak katında kıymetli, İslam’a ve insanlara yararlı olmanın yolunu işaretlemişlerdir. Evrâdü ezkârında hassas kimseler, Allah’ın sevdiği ve diğer kullarına da faydalı kıldığı bereketli kimselerdir. Hak dostlarına göre fikirdeki tıkanıklığın önünü açan iksir Allah’ı zikirdir. Rivayetlerde geçtiğine göre, İmam Ebu Hanife Hazretleri bir hükümde tıkanıp çözüm yolu bulamadığında çok defa namaza durup Kur’an’ı çokça okumak, hatmetmek suretiyle bu tıkanıklıkları Allah’ın izni ve inayetiyle aştığı nakledilmiştir. Yukarıda geçen hadis-i şerifin bir benzeri de şu rivayettir: سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ “Allah’ım! Seni hamd ile tesbih ederim. Yüce ve münezzehsin. Senden bağışlanma diliyor, Sana tevbe ile rücu edip kapına yöneliyorum.” (Sahih-i Müslim) Hz. Âişe annemiz, bunun, Efendimiz (aleyhissalâtü vesselam)’ın çokça yaptığı zikir ve dualardan biri olduğunu, özellikle de Allah Rasülü (aleyhissalâtü vesselam)’ın ruhunun ufkuna yürümesinden önce bunu çokça tekrar ettiğini bildirmiştir. Bu zikir, namazlarda secdede de yapılabilecek gayet kıymettar zikir ve dualardan birisidir. اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِه وَأَصْحَابِهِ أَجْمَعِينْ وَسَلَامٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

21 Mart 2014 Cuma

CUMA SURESI HAN GI AYET OKUNMALI

CUMA SURESIN DEN ONCE YASIN SERIF OKUNMASI SONRDA DA CUMA SURESI OKUMAK COK FAZILETLIRIDIR HAYIRLI CUMLAR

CUMA SURESININ FAZILETI VE SIRLARI

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Cuma Suresini okuyan kişiye, Müslüman şehirlerden bir şehirde Cuma Namazına gelen ve gelmeyenlerin sayısınca on sevap verilir."(1) Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) uyumadan önce Müsebbihat (İsra, Hadid, Haşr, Cuma, Saff, Teğabün ve A’la) Surelerini okurdu.(2) Rivayet Edildi ki: Kısmeti kapalı olanlar, Cuma Suresini günde 3, 5 veya 7 kere okursa, kısmetleri açılır. Allahü Teala en kısa zamanda okuduğu ve devam ettiği bu sure hürmetine o kuluna kısa zamanda evlenmek nasip eder. Dargın olan eşlerin aralarının düzelmesi için de 3 veya 7 kere okunursa, eşlerin arası düzelir. Aralarındaki soğukluk ve kızgınlık Allah’u Teala’nın izniyle gider, birbirlerine karşı muhabbet meydana gelir. Bu sureyi okumayı adet haline getiren kimseye, Müslüman memleketlerinde Cuma namazına gelen ve gelmeyen kimselerin sayısı kadar sevap verilir. Bu sureyi okumaya devam edenler, şeytan vesveselerinden korunur. Cuma suresinin 4. ayeti bir yere asılırsa, orası bereketlenir. Allah’u Teala, o yeri her türlü felaketlerden korur. Dipnot ve Kaynaklar Ebu Suud Efendi, Ebû Suud Tefsiri (İrşâdü Aklis-Selim), 8/250 Ebu Davud, Edeb, 17; Tirmizi, Fedailül-Kur’an, 21 Kuran-ı Kerim ile ilgili bir önceki Kıraatli Nisa Suresinin Türkçe Sesli Meali başlıklı konuda abdullah yücel, Nisa Suresi ve Nisa suresi Sesli Meal hakkında bilgiler ve videolara yer verilmektedir.

20 Mart 2014 Perşembe

Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler yükleme…”Zor durumda kaldığınızda ” okuyun (Bakara Süresi,286)

“Rabbenâ lâ tuâhizna in nesina ev ahta’nâ! Rabbenâ ve lâ tahmil ‘aleynâ ısran ke-mâ hamaltehu ‘ale’l-lezine min kablinâ! Rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ takate lenâ bih.Va’fu ‘ annâ ve’ğfir lenâ ve’rhamnâ ente mevlânâ fe’nsurnâ ‘ale’l-kavmi’l-kâfirin.!” Anlamı: Rabbimiz! unutusak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma.! Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır biryük yükleme! Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler yükleme,bizi affet,bizi bağışla,bize merhamet et.Sen bizim Mevlamızsın..Kafrler topluluğuna karşı bize yardım et.(Bakara Sûresi,286)VE unutlmamasi gereken TOVBE GETIRMEK SONRA PEYGAMBER EFENDIMIZE SALAVAT GETIREREK ONEMLI BIR NOKTADIR HAYIRLI GUNLER
YATSI namazindan sonra amenerasulunu okunmasi ve olmuslerin ruhuna gonderilemsi cok faziletlidir

AMENERASULU SIRLAR DEVAM

AMENERRASULÜ’NÜN OKUNUŞU: Amenerrasulü bima ünzile ileyhi mirrabbihi vel mü’minun, küllün amene billahi vemelaiketihi ve kütübihi ve rusülih, la nüferriku beyne ehadin min rusülih, ve kalu semi’na ve ata’na gufraneke rabbena ve ileykelmesir. La yükellifullahü nefsenilla vüs’aha, leha ma kesebet ve aleyha mektesebet, rabbena latüahızna innesiyna ev ahta’na, rabbena vela tahmil aleyna ısran kema hameltehü alelleziyne min gablina, rabbena vela tühammilna, mala takatelena bih, va’fü anna, vağfirlena, verhamna, ente mevlana fensurna alel gavmil kafiriyn. AMENERRASULÜ’NÜN MEALİ: O peygamber de kendisine Rabbinden indirilene iman etti, Mü’minler de (onlardan) her biri Allah’a, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandı.”Onun (Allah’ın) peygamberlerinden hiç birini diğerlerinin arkasından ayırmayız (hepsine inanırız), dinledik, (kabul ettik) emrine itaat ettik, Ey Rabbimiz, mağfiretini isteriz. Son varışımız ancak sanadır” dediler. Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başkasını yüklemez. Herkesin kazandığı hayır faidesine, yaptığı şer kendi zararınadır. “Ey Rabbimiz, unuttuk, yahut yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme. Ey Rabbimiz, bizden evvelki ümmetlere yüklediğin gibi üstümüze ağır bir yük yükleme, Ey Rabbimiz takat getiremeyeceğimizi bize taşıtma. Bizden sadır olan günahları sil, bağışla, bizi esirge. Sen mevlamızsın bizim. Artık kafirler ruhuna karşı bize yardım et.

AMENARASULUNU SIRLARI

Amennerresulü okunan eve 3 gün şeytan girmez . Okuyan ALLAH’ın sevgisini kazanır. ALLAH’ın himayesine girer. Okuyana ferahlık verir. Bütün arzuları ayağına gelir. Yatsıdan sonra okuyan geceyi ibadetle geçirmiş gibi sevaba nail olur

19 Mart 2014 Çarşamba

VAKIA SURESI

Aslinda Vakia suresini arapca okumak daha guzeldir turkcenin arapcasi degil tabiyki ama arapca bilmeyenler icinde turkce melainden okunabilir. EN onemliside YATSI NAMAZINdan sonra veya gecen 3 de 2 sinde yani GECE 3 DE okundugunda biiznillah DUA mizda fakirlik yuzu gostermesin RABBIM hayirli dualar olamsi sebebiyle insallah YARIN KALGIMIZ KLAIDGIMIZ YERDEN DEVAM DUA VE SAGLICAKLA KALIN

VAKIA SIRLARI DEVAM

Rivayet Edildi ki: Bu sureyi okumaya devam eden kimse, fakirlikten emin olur, dünya kendiliğinden ayağına gelir. Her gün sabah ve akşam bu sureyi okuyan kimse hayatı boyunca açlık ve susuzluk acısı nedir bilmeden dünyadan göçer. Hayatı boyunca başka hiçbir tehlike yüzü de görmez. İkindi namazından sonra 14 defa okunursa, rızık yağmur gibi yağar, Allah’u Teala işlerini kolaylaştırır. Bu bereketli surenin her gece akşam namazından sonra okunması tavsiye edilmiştir. Rızık, fakirlik ve yoksulluktan kurtulup zenginlik nimetine kavuşmak için okuyanlar, akşam namazından sonra okumaya devam etmelidirler. Bu sureyi ara vermeksizin 40 gün 40 defa okuyan kişi, asla fakirlik çekmez. Allah’u Teala o kişiye yorulmadan ve günaha girmeden helal rızıklar nasip eder. Ölmekte olan bir kişiye Vakıa Suresi okunursa, münker ve nekir meleklerinin suallerine kolaylıkla cevap verir. Ariflerden bazıları demişlerdir ki: "Ölmüş bir kimsenin üzerine Vakı Suresi okunursa, meyyitin acı ve ıstırabı hafifler. Ölümle burun buruna gelen ve cen vermekte olan ağır bir hastanın üzerine okunursa, imanla göçmesine vesile olur. Azrail (aleyhhisselam) da o kimseye karşı çok nazik davranır. Abdestli olarak her gün sabah akşam bu sureyi birer defa okuyan kimse hayatı boyunca açlık ve susuzluk acısı nedir bilmez ve hiçbir tehlike yüzü görmez." İmam Kurtubi (Rahimehullah) buyuruyor ki: "Tohum ekerken E’üzü-Besmele’den sora Vakıa suresinin 63-64. ayetleri ve zikredilen duayı okumak müstehaptır. Ayrıca ekine isabet edecek zararın uzaklaştırılmasına vesile olur. Tohum Ekerken Vakıa Suresinden Sonra Okunacak Dua Tohum Ekerken Vakıa Suresinden Sonra Okunacak Dua İdrar yollarında rahatsızlığı olan kişi, Vakıa Suresinin 5-6. ayetleri ile Hakka Suresinin 14. ayetlerini yazıp zemzem suyunun içinde beklettikten sonra içerse, bi-iznillah hastalığına şifa olur. Dipnot ve Kaynaklar Beyhaki, Şu’abül-İmân, 2/491; İbni Sünni, Sahih, 680 İbni Kesir Tefsiri, 4/281; Nefefi Tefsir, 4/222 Fethu’l-Kadir, 5/146; Tıbyan Tefsiri, Vakı’a Suresi Kuran-ı Kerim ile ilgili bir önceki Rahman Suresi'nin Fazilet ve Sırları başlıklı konuda Ashab, Cennet ve Cin hakkında bilgiler ve videolara yer verilmektedir.

VAKIA SIRLARI

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim her gece Vakıa Suresini okursa, ona asla fakirlik isabet etmez."(1) Abdullah ibni Mesud (Radıyallahü Anh) vefat edeceği vakit müminlerin emiri olan Hazreti Osman (Radıyallahü Anh) onu ziyarete gelir. Ona "Neden şikayetin var?" deyince, o şöyle der: "Doktor beni hasta etti. Artık bana kim derman olabilir." O zaman Hazreti Osman (Radıyallahü Anh): "Sana devlet hazinesinden maaş bağlatayım mı? deyince, O: "İstemez" der. O zaman Hazreti Osman (Radıyallahü Anh): "Arkanda kızlar bırakacaksın onlara lazım olur" deyince, Abdullah ibni Mesud (Radıyallahü Anh) yukarıda zikredilen hadisi şerifi rivayet ederek: "Ben kızlarıma her gece Vakıa Suresini okumalarını emrettim, onlarda buna devam ediyorlar. Dolayısıyla onlarda muhtaç olmazlar " der.(2) Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Vakıa Suresi, zenginlik suresidir. Onu okuyunuz ve o sureyi kadınlarınıza ve çocuklarınıza da öğretiniz.

18 Mart 2014 Salı

ISMI AZAM namazalrimizi kildiktan sonra okunmlidir. ve ESMA HUSNA OKUNURSA RABBIMIN IZNIYLE DUA KABUL OLUNUR----

ISMI AZAM ILE NE OKUMALIYIZ SIZCE

İSM-İ AZAM DUASI İsm-i a’zam duâsı İsm-i a'zâm duâsı, kesin belli değildir. Peygamber efendimiz, ism-i a'zâm duâsı hakkında bazı işaretler bildirmiştir. Hz. Âişe vâlidemiz anlatır: Resûlullah, duânın kabul olmasına sebep olan ism-i a'zâmı bilip bilmediğimi sordu. Bilmediğimi söyleyince, “Yâ Âişe onu öğretmek, onunla dünya için birşey istemek uygun olmaz” buyurdu. Kalkıp abdest aldım ve iki rek'at namaz kılıp, “Allahümme innî ed'ûkellah ve ed'ûkerrahmân ve ed'ûkelberrerrahîm ve ed'ûke biesmaikelhusnâ külleha mâ alimetü minhâ ve mâ lem a'lem entagfirelî ve terhamenî” (67/1) duâsını okudum. Gülümsiyerek “İsm-i a'zâm, okuduğun duânın içindedir” buyurdu. Peygamber efendimiz, “Allahümme innî es-elüke bienne lekelhamde lâ ilâhe illâ ente yâ hannân, yâ mennân[, yâ bedîassemâvâti vel erdı, yâ zel-celâli vel-ikrâm” (67/1) okuyan kişiye buyurdu ki: “İsm-i a'zâmla dilekte bulundun, bununla duâ edilince[, o duâ kabûl olur ve bu duâ ile bir dilekte bulununca,] dileği yerine gelir.” Başka bir zaman da, İsm-i a'zâm, "Ve ilâhüküm ilâhün vahid, lâ ilâhe illâ hüverrahmânürrahîm" âyeti ile "Allah ü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm" âyeti içindedir” (67/1) buyurdu. Hazret-i Ali’nin bildirdiği ism-i a’zam duâsı var. “Bu duâya sımsıkı sarılın. Çünkü o Arş-ı a'zamın hazinelerinden bir hazinedir.” buyurduğu duâ şöyle: "Allahümme innî es'elüke yâ âlimel hafiyye, ve yâ men-is-semâu bikudretihi mebniyye, ve yâ men-il-erdu biizzetihi mudhıyye, ve yâ men-iş-şemsü vel-kameru binûri celâlihi müşrika ve mudıyye ve yâ mukbilen alâ külli nefsin mü'minetin zekiyye ve yâ müsekkine ra'b-el-hâifîne ve ehl-et-takıyye, yâ men havaicul-halki indehü makdıyye, yâ men necâ Yûsüfe min rıkk-il-ubûdiyye, yâ men leyse lehü bevvâbün yûnâdî velâ sâhibun yağşa ve lâ vezîrun yu'tî ve lâ gayruhu rabbün yud'a ve lâ yezdadu alâ kesretil-havaici illâ keremen ve cûden ve sallallahu alâ Muhammedin ve âlihi ve a'tini süâli inneke alâ külli şey'in kadîr." (67/1) Duâya, e'ûzü besmele, Allahü teâlâya hamdü senâ ve Resûlüne salâtü selâm ile başlamalıdır! Peygamber efendimiz, duâya başlarken, “Sübhâne Rabbiyel aliyyil a'lel vehhâb” derdi. Allahü teâlâ, salevât-ı şerîfeyi kabûl eder. Duânın başı ve sonu kabûl olunca ortasının kabûl olmaması düşünülmez. Peygamber efendimiz, “Allah'ü teâlâya günah işlemiyen dil ile duâ edin” buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı suâl edilince, “Birbirinize duâ edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir” buyurdu. Yine buyurdu ki:” Duânın kabûl olması için iki şey lâzımdır. Duâyı ihlâs ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helâldan olmalıdır. “ sultan_mehmet, 1 Nisan 2010 Yazının Devamı: http://www.kunfeyekun.org/forum/kf/ism-i-azam-duasi.5090/#ixzz2wJgnf6YJ

RABBIMIN EN COK SEVDIGI DUA ISMI AZAM VE YASAMINDA BIR COK GUZELLIK ACAN DUA DIR

Peygamber(s.a.v) Efendimiz,bir adamın(ki bu Ebû Mûsa el-Eş’arî’dir) şöyle dua ettiğini işitince buyurdu ki: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki,bu adam Allah’tan ism-i âzamıyla istedi.O ism-i âzam ki,onunla istenildiği zaman Allah verir.Onunla dua edildiği zaman Allah ona icabet eder.” Dua şudur: Allâhümme innî es’elüke bi-enneke entellâhül-ehadüs-samedül-lezî lem yelid ve lem yûled ve lem yekün lehû küfüven ehad. Anlamı:Allah’ım!Ben senin zatında,sıfatlarında ve fiillerinde tek olup benzeri ve ortağı olmayan,her şeyden müstağni olup tüm varlıkların muhtaç olduğu;doğurmayan,doğrulmayan ve hiçbir şey O’na denk olmayan Allah olduğunu itiraf ederek senden(hayır) isterim. Rasûlullah(s.a.v) Efendimiz,bir adamın aşağıdaki duayı okuduğunu işitince buyurdu ki: “O mağfiret edildi.O mağfiret edildi.O mağfiret edildi!” Dua şudur: Allâhümme innî es’elüke yâ Allâhül-ehadüs-samedül-lezî lem yelid ve lem yûled ve lem yekün lehû küfüven ehad.En teğfiralî zünûbî inneke entel-Ğafûru’r-Rahîm. Anlamı:Ey Allah’ım,bir ve samed olan,doğurmayan ve doğurulmayan,eşi ve benzeri de olmayan Allah’ın adıyla senden istiyorum.Günahlarımı mağfiret et,sen Ğafûrsun,Rahîm’sin. Rasûlullah(s.a.v) Efendimiz,İsm-i Azam’ın şu iki ayet olduğunu söylemiştir: Ve ilâhüküm ilâhün vâhidün lâ ilâhe illâ hüver-Rahmânur-Rahîm. Anlamı:İlahınız,tek olan ilahtır,ondan başka ilah yoktur.O Rahman ve Rahîm’dir. Elif Lâm-Mîm Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel-Hayyul-Kayyûm. Anlamı:Elif Lâm-Mim.O Allah ki,O’ndan başka ilah yoktur.O Hayy ve Kayyûm’dur. Rasûlullah aleyhisselam,sahabeden birinin aşağıdaki duayı okuduğunu işitince sordu: “Bu adam neyi vesile kılarak dua ediyor,biliyor musunuz?” Ashab-ı Kiram:”Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.”dediler. Peygamberimiz(s.a.v) buyurdu ki:”Nefsimi kudret elinde tutan Zât’a yemin ederim ki,o Allah’a,İsm-i Âzam’ıyla dua etti.O İsm-i Âzam ki,onunla dua edilirse Allah icabet eder,onunla istenirse Allah verir.” O dua şudur: Allâhümme innî es’elüke bi-enne lekel-hamdü lâ ilâhe illâ entel-Hannânül-Mennânu bedî’us-semâvâti vel-ardı yâ zel-celâli vel-ikrâm yâ Hayyu yâ Kayyûm. Anlamı:Ey Allah’ım,hamdlerim sanadır,nimetleri veren sensin,senden başka ilah yoktur.Sen semavat ve arzın celâl ve ikrâm sahibi yaratıcısısın,Hayy ve Kayyûm’sun.Kainatı ayakta tutan hayat sahibisin.Bu isimlerini şefaatçi yaparak senden istiyorum! Kaynak:Gönül İncileri

17 Mart 2014 Pazartesi

IKI REKAT OLARAK DA KILINAN HACET YANI DILEK NAMAZI GECE YARISI 3 DE KILINMALI VE 2 REKAT OLARAK DA KILINABILIR...RABBIM DULARINI KABUL EYLESIN
Hâcet duası şudur: Allahümme innî es'elüke tevfîka ehli'l-hüdâ ve a'mâle ehli'l-yakîni ve münâsahate ehli't-tevbeti ve azme ehli's-sabri ve cidde ehli'l-haşyeti ve talebe ehli'r-rağbeti ve teabbüde ehli'l-verâi ve irfâne ehli'l-ilmi hattâ ehâfük. Allahümme innî es'elüke mehâfeten tahcizünî an ma'siyetike hattâ a'mele bi-tâatike amelen estehikku bihi rıdâke ve hattâ ünasıhake bi't-tevbeti havfen minke ve hattâ uhlisa leke'n-nasihate hubben leke ve hattâ etevekkele aleyke fi'l-ümûri ve husne zannin bik. Sübhâne Hâlikı'n-nûr... Meâli: Allah'ım! Senden hidâyet ehlinin başarısını, yakîn ehlinin amellerini, tevbe ehlinin öğütleşmesini, sabır ehlinin azmini, korku ehlinin ciddiyetini, senin rızâna rağbet gösterenlerin talebini, takvâ ehlinin ibâdetini, ilim ehlinin irfanını isterim ki, senden hakkıyle korkayım. Allah'ım! Senden öyle bir korku isterim ki, o beni sana isyandan men'etsin, tâ ki sana itâat ile öyle amel edeyim ki onunla senin rızâna ereyim, senden korkarak samimiyetle sana döneyim, sırf senin sevgini kazanmak için hâlis nasihat edeyim, her işte sana güvenip sana dayanayım sana güzel zan besliyeyim... Nûrun yaratıcısı olan Allah, her türlü nekâis ve kusurlardan münezzehtir...

HACET NAMAZININ KILISI

Hacet Namazı Nasıl Kılınır? Hacet Namazı, iki, dört ya da on iki rekât şeklinde kılınabilir. Efendimiz’in (s.a.s) rivayetine göre ilk rekâtta Fatiha’dan sonra üç defa Âyetel-Kürsî, diğer rekâtlarda Fatiha’dan sonra sırasıyla birer defa İhlas, Felak ve Nas sûreleri okunur. Hacet namazı bitince Allah’a hamd ve sena, Resûlullah’a salat ve selamdan sonra, peygamberlerin duaları da eklenerek bir hacet duası okunması sünnet. Çeşitli hacet duaları olduğu için herhangi bir tanesi tercih edilebilir. Hacet duasını okuduktan sonra Allah’tan ihtiyacın giderilmesi için dilekte bulunulur. Dualar okunurken, çekilen acının tesiriyle tamamen Cenâb-ı Hakk’a yönelip, ıztırar haliyle yakarmak gerekir. Hacet namazının ne zaman, nasıl kılınacağı ve ne okunacağı hususunda insan,ruh haline göre hareket edebilir. Öyle ki bazı sıkıntılar ve istekler anlık olabilir. Genelde perşembeyi Cumaya bağlayan gece Hacet Namazı kılmanın daha evla olduğu belirtilmektedir. Hacet Namazı bir haksızlığa uğrandığında, bir eşya kaybolduğunda, merak edilen bir kimseden haber alınmadığında bu namaz kılınıp dua edilebilir. Eğer geniş zamana yayılan bir dert veya arzu varsa Yatsı veya teheccüt namazından sonra hacet namazı kılınır. Bilhassa ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılardan ve İslâm âleminin maruz kaldığı mağlubiyet ve zilletten kurtulması, hak ve hakikatin dünyaya hâkim olması için kılınacak hacet namazlarının ise 40 gün veya daha fazla bir süreye yayılması gerekir. Hacet Namazına niyet edilir. Namazda asagidaki âyetler okunur: 1. Rekâtta: Subhaneke + Fatiha + 3 Âyetel Kürsî 2. Rekâtta: Fatiha + Ihlâs + Felâk + Nas. 2. Rekâtin sonunda: Ettehiyyâtü +salli +barik 3. Rekâtta: Subhaneke + Fatiha + Ihlâs + Felâk + Nas. 4. Rekâtta: Fatiha + Ihlâs + Felâk + Nas. Rekâtin sonunda: Ettehiyyâtü + Allahümme salli + Allahümme bârik +Rabbenâ duaları. Namazdan sonra dua edilir ve hacet ne ise Allah'tan o istenir.
Hacet Namazı Nedir? Hacet Namazı Nasıl Kılınır?, Hacet Namazı Ne Zaman Kılınır? Hacet Namazı Kaç Rekattır? Hacet Namazı'nda Hangi Süreler Okunur. İşte bu soruların cevabı... Uhrevî veya dünyevî herhangi bir isteği ve muradı olan kimse, abdest alır, yatsı namazından sonra iki veya dört rek'at, bir görüşe göre 12 rek'at namaz kılar. Sonra Allah'a hamd ü senâ ve Resûlüne salâvatta bulunur. Daha sonra da hâcet duasını okuyup istek ve dileğini Allah'a arzeder
BUGUN SIZLERE HACET NAMAZI NIN DIGER ADI DILEK NAMAZI DIR NEDEN VE NIYE KILMALIYIZ

16 Mart 2014 Pazar

yasin suresi sirlari devam edelim

yasin surenin hergun 40 defa okunmalidir VE 40 gun boyunca devam edlilmelirdir dua ve HACETLER ICIN RABBIM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN

YASIN SURESININ FAZILETI VE SIRLARI

Azaimi (En üstün ) süre-i yasini şerif: Havvas ilminin büyükleri ve bu yolun şeyhi olan zatlar yasini şerifi bu minval üzere okumayı vird edinmişlerdir. Her ne türlü hacet için olursa olsun günde 1 defa yada 3 defa yada 5 defa okusalar bütün hacetlerin reva olur, her türlü dileğin yerine gelir. Her namaz ardından 1 defa okusalar gece rüyasında ruhaniler alıp manevi âlemde seyahat ettirirler. Gözlerin görmediği kulakların işitmediği yerlere gösterip seninle dost olurlar. İnayeti ilahi ile hergün hayırlı bir haber alırsın. Kötülükleri def olup, her taraftan hayırlar celb olur. Düşmanların hepsi kati surette dost olurlar. Kimse senin hakkında kötü söz söyleyemeyip bütün insanlar katında sevgili olursun. Dünya da ve ahirette hak tealanın keremi ile zengin olursun. Eğer bu sure-i şerifeyi ile bütün mahlûkatı kendine musahhar kılmayı dilersen, güzelce bir gusül abdesti al, riyazetli olarak Çarşamba Perşembe Cuma günleri oruç tut ve her gece insanlar yattıktan sonra 2 rekât nafile namaz kılıp ardından 3 kere mubarek yasin suresini bu tertip üzere okuyup yatarsın. Bütün mahlûkat fermanı ilahi ile sana musahhar olurlar. Her gün 1 defa okumayı adet edinsen, gece rüyasında ruhaniler gelip gayb âlemine götürüp, âlemleri dolaştırılar. Bu yasini şerifi bu minval üzere bir evde okusalar, o evde ne kadar cin ve şerli varlık varsa hepsi kaçıp giderler. Eğer ervahı tayyibeyi davet etmeyi dilersen, Çarşamba gününden başlayarak riyazetli oruç tut, sabah öğle ve yatsı namazından sonra 3 er defa yasin suresini bu minval üzere oku, 3 gün dolduktan sonra 4.cü günden itibaren 7 gün doluncaya kadar her gün 12 defa okursun. 7. ci gün matlubun hâsıl olup hakk tealanın fermanı ile ervah divan durup her ne türlü hacetin varsa reva ederler. Sana musahhar olurlar. Amma bunun şartı budur ki 7.ci günden sonra dahi her gün 1 defa okumak lazımdır. Resulü Ekrem(a.s.) buyurdu: "Ya Ali,Sure-i Yasin'e devam et. Muhakkak onda bereket vardır." 1-Aç okursa doyar. 2-Susuz okursa suya kanar. 3-Çıplak okursa giydirilir. 4-Bekar okursa evlendirilir. 5-Korkan okursa korktuğundan emin olur. 6-Hasta okursa iyileşir. 7-Zindanda olan okursa çıkarılır. 8-Misafir okursa,seferinde ona yardım edilir. 9-Bir şey kaybeeden okursa, kaybettiği şeyi bulur. 10-Sıkıntı ve kederli kimse okursa,sıkıntı ve kederden kurtulur..." Yasini Şerifin Havvası İmam cağferi sadık hazretleri buyurduki: Yasini şerifte hakk tealanın 82 ismi şerifi vardırki, yasini şerif dahi 82 ayettir, Rabbül âlemin her ayette bir esmai ilahiyi yazdırdı. İsmi azam dahi bu surei yasin de mevcuddur, Bir kimse bu yasini şerifi duası ile beraber okusa birçok havvasına mazhar olur. Bunda hiç şek ve şüphe yoktur. Amma şartı budur ki her okumayı murad ettiğinde arkanı ricali gaybe vereceksin, ondan sonra okuyacaksın. 1.Havvası budurki: Evvela 3 gün oruç tutup hayvanattan meydana gelen şeylerden kaçın ve dahi çok su içmeyip çok yemek te yemeyeceksin. Ve her gün 3 kere bu mubarek sureyi duası ile beraber oku, 3 gün sonra yeşil giysili müslüman cinler hakk tealanın fermanı ile sana muti olup her ne dilersen her ne murad edersen fıl hal emrini yerine getirirler. 2.havvası budurki: Bir halvet yere girip bir mavi para kesesi içine daha evvelden işaretlemiş olduğun bir altın koy. Para kesesinin ağzını iyice mühürle. Ve hergün ve gecede bu yasin suresini duası ile beraber 3 defa oku. 40 böyle devam et. 40 gün tamam olunca Bismillahirrahmanirrahim diyip kesenin ağzını aç. İçine hakk tealanın katından 40 tane altın gelir. Evvelden işaretlediğin altını almayıp diğerlerini alıp harcarsın. Ve hergün kesenin içinde 40 tane altın bulursun. Amma şartı budurki kimseye sırrını söylemeyeceksin. 3.havvası budurki Çarşamba günü iyi bir saatte bu mubarek yasini şerifi duası ile beraber kâfur ile bir kâğıda yazıp hürmet ve tazim ile başında taşısan, bir peri kızı sana müptela olup asla yanından ayrılamaz. Nereye gitsen seninle beraber gider. Her ne muradın varsa fil hal reva eder. Toprak altındaki definelerden habe verir. 4.havvası budurki Eğer uzak bir yerden bir nesne veya bir kimseyi getirmeyi murad edersen. 3 gün riyazetli oruç tutup murad ettiğin şeyin niyyetine bu yasini şerifi duası ile beraber 3 kere oku. Asla şüphe etme. Bu mubarek surei yasinin hadimleri hangi nesneye murad etti isen nesneyi alıp getirirler. 5.havvası budurki Eğer dilersen tayyi mekân edersin. Yasini şerifi duası ile beraber bir parça kurt derisine yazıp sağ pazuna bağla. Bir yeşil sırçalı Çömleğe su doldurup suyun üstüne 3 kere yasini şerifi duası ile beraber okuyup üfür, sonra o su ile abdest alıp 2 rekât namaz kıl. Ya rabbi beni falan yere götür deyip gözlerini kapat. yasin hürmetine dilediğin yere fil hal götürürler. Ve eğer o deriyi daima kolunda taşısan cümle nas ve cümle cinlerin yanında heybetli olursun. 6.havvası budurki Bir akarsuyu yoğurt kıvamına getirisin veya insan gibi konuşturursun. Şöyleki yasini şerifi baştan sona oku, her mübin de şöyle de: ilahi surei yasini şerif hürmetine, dua yı mübin hürmetine, bu dua içindeki isimlerinin hürmetine, bu dua ya dil verip konuştur Ya rabbi, dersin fil hal su dile gelip konuşur. Her ne söylerse sende hemen ‘lebbeyk lebbeyk’ dersin. Veya hutta ey su yoğurt gibi ol dersin, hemen yoğurt kıvamına gelir. Veya ey su Fermanı ilahi tersine ak dersin, fil hal tersine akar. 7.havvası budurki Her ne için okursan oku fil hal muradın hâsıl olur, Dilersen gökyüzünde uçarsın, 3 gün riyazetli oruç tutup her gün 3 defa yasini şerifi duası ile beraber oku. Her gün gusül abdesti alıp daima abdestli ol, 3 gün sonra 2 rekât namaz kıl, birinci rekatte 1 fatiha 40 ihlâsı şerif oku. İkinci rekatte 1 fatiha 30 ihlâs oku ve ettahiyyatu okumayıp onun yerine 10 ihlâs oku. Sonra 7 defa yasini şerifi duası ile beraber oku, derhal muradın hâsıl olur. hakk tealadan ne dilersen hemen reva olur. Ve eğer bir mezardaki ölü niyetine okusan, hakk teala ruh verir diriltip konuşturur. 8.havvası budurki 3 gün riyazetli oruç tutup her gün 3 kere yasini şerifi duası ile beraber oku. 3 gün tamam olunca düşmanını helak etmek için 7 defa oku, biter bitmez düşman helak olur. Eğer tecrübe etmek istersen 7 kere bir koca kaya üzerine oku, koca kaya tuz gibi paramparça olur. 9.cu havvası budurki Eğer dilersen bir ağacı veya bir kayayı bir yerden başka bir yere götürürsün. 3 gün riyazetli oruç tut, hergün 3 kere yasini şerifi duas ile beraber oku. 3 gün tamam olunca gusül abdesti alıp 7 defa yasini şerif oku her mübine geldikçe ‘ fermanı hakk’ de, ve her mübin duasını okuduktan sonra ‘ilahi kendi esmaların hürmetine, birliğin hürmetine, yasini şerifin hürmetine, kuranı kerimin kalbi hürmetine, mümin kullarının kalbi hürmetine falan ağacı kökleri ile beraber toprağı ile beraber falan yere götür’ dersin. Hakk teala hazretlerinin emri ile ağaç yerinden kalkıp işaret ettiğin yere gidip oraya gömülür. 10.havvası budurki Kötürüm felç ve sonradan kör olanları tedavi edersin. 17 gün riyazetli oruç tutup her gün zeytinyağı üzerine yasini şerifi duası ile beraber 7 defa şifa niyetine okursun. 17 gün sonra hastalıklı yerine sürsen, biiznillah şifa hâsıl olur. 11.havvası budurki Dünyada çok zengin olursun. Bu mubarek yasin suresini duası ile beraber bir kurt derisine yazıp taşı, hergün daha fazla mal ve mülke malik olursun. 12.havvası budurki Eğer düşmana yılanları ve akrep leri musallat edip helak etmek istersen. 3 gün riyazetli oruç tutup her gün 3 defa bu yasini şerifi duası ile beraber oku. 3 gün sonra bir yılan kabuğu (yılanın soyduğu derisi) alıp üzerine 7 defa bu mubarek surei yasini duas ile beraber okuyup üfür, sonra yılan kabuğunu alıp zeytinyağına bulayıp ‘falan oğlu falanın üstüne 1000 tane yılan ve 1000 tane akrep yolladım, gidip öldürün dersin’ fil hal düşmanın üzerine yılanlar ve akrepler hücum edip saldırıp öldürürler. 13.havvası budurki Kendine vird edinip her gün 3 kere okusan sabah namazından sonra 1 kere öğle namazından sonra 1 kere yatsı namazından sonra 1 kere okusan, çok azim faideler hâsıl olur. Hakkı ile tahareti kâmil üzere okumaya devam etsen 3 ler sınıfına ismini yazarlar. 14.havvası budurki Eğer dilersen cümle yılanları ve çıyanları akrepleri kendine musahhar edersin. Nereye gitsen seninle beraber gelirler. 3 gün riyazetle oruç tut. 3 gün tamam olunca Bir yılanı tutup ödünü al, sonra üzerine yasini şerifi duası ile beraber 1 kere oku, sonra yılanın ödüne zağferan ve gül suyu katıp iyice ezip hâsıl olan suyu alıp, o su ile yasini şerifi bir kâğıda yaz. Her nereye gitsen yılanlar ve çıyanlar musahhar olup itaat ederler. Eğer yılanları çıyanları akrepleri bir yere toplamayı dilersen, hemen bir defa yasini şerifi duası ile beraber okuyup, yasini şerifin ve içindeki esmai ilahilerin hürmetine ey yılanlar ey akrepler ey çıyanlar benim yanımda toplanın dersin, Biemrillahi teala ne kadar yılan çıyan akrep varsa hepsi yanında toplanırlar, öyleki uçsuz bucaksız mahşer yeri gibi olur. Bundan sonrada bir şehre varsan o şehirde bir insanoğlu kalmayıp hepsi kaçar gider. Dilersen hepsini bir memleket üzerine yollayıp o memleketi harap ve perişan edersin. Ne emir versen fil hal yerine getirirler. 15.havvası budurki Eğer dilersen kimse sana düşmanlık edemez. Çarşamba günü yazıp taşı. Biemrillah kimse düşmanlık edemez. Halk içinde heybetli olursun. Şartı budurki daima abdestli olacaksın. 16.havvası budurki Eğer dilersen ilmi simya ilmi vefk ilmi kimya ve daha nice ilimleri hakk teala senin kalbine ilahi kudret ile nakşeder öğretir. Şöyleki yasini şerifi duası ile beraber, temiz kullanılmamış bir tabağa zağferan kilab misk ile yazıp ondan sonra üzerine gül suyu döküp yazıyı boz. Hâsıl olan suyu alıp bir şişede muhafaza et. 40 gün sabah aç karnına bir miktar iç. Dünyada herne ilim varsa hepsi hakk tealanın emri ile kalbine bir bir nakş olur. İlham ile hepsini öğrenirsin. 17.havvası budurki Eğer dilersen hafızan çok kuvvetli olup duyduğunu asla unutmazsın. Yasini şerifi duası ile beraber misk zağferan ile yazıp taşısan. Asla duyduğunu okuduğunu unutmazsın. 18.havvası budurki Eğer bir malın kaybolsa, 3 gün riyazetli oruç tutup hergün niyet edip 3 kere okusan, herneki kayboldu ise ervah bulup geri getirir. Ve eğer bir yerde padişah dahi olsan, padişahlık elinden alınsa, yasini şerif hürmetine ol nimet sana geri verilir. 19.havvası budurki Eğer dilersen bir evde kimse kalmayıp hepsi kaçar gider. 3 gün oruç tutup hergün 3 kere oku, 3 gün tamam olunca bir kâğıda yasini şerifi duası ile beraber yazıp düşman evinin duvarına göm. Kimse kalmayıp hepsi kaçıp giderler. 20.havvası budurki Eğer dilersen bir kişiyi kendine muhkem âşık edersin. 3 gün riyazetli oruç tutup hergün 3 kere oku. 3 gün tamam oluca bir keten iplik alıp üzerine 3 kere okuyup ateşte yak. Külünü alıp yemeğe katıp matluba yedir. Fil hal âşık 21.havvası budurki Bir kâğıda misk zağferan ve kâfur ile yazıp taşısan, cümle nas senin heybetinden edebinden utanırlar. Herkese sevgili olursun. 22.havvası budurki Taharet ile hergün 3 kere okusan, cümle nas ve cümle mahlûkat emrine itaat ederler. Ey azizi bu yasini şerifin şerhi daha çoktur. Amma biz bu kadarla ihtisar ettik. Hâsılı kelam hergün 3 kere okumak kibriti ahmerdir.

15 Mart 2014 Cumartesi

Vakıa Suresi Fazileti

Fazilet ve Esrarı: Kısa zamanda geçim sıkıntısından kurtulmak isteyen,her gece,gücünün yettiği kadar bu sureyi okumaya devam ederse.Yüce rabbimizin izniyle emeline nail olur.

FAKIRLIK DEN KURTARAN DUA Vakia Suresi'nin Fazileti

ASLIN DA YATSI NAMAZINDAN SONRA OKUMAK COK DAHA GUZELDIRHer kim, Vâkia sûresini her gece bir defa okumayi âdet haline getirirse, ömründe fakirlik görmez.Vâkia sûresi zenginlik sûresidir. Onu okuyunuz ve kadinlariniza ve çocuklariniza ögretiniz.” "Her kim her gece Vâkia sûresini okursa, ona fakirlik dokunmaz"

KENZÜL ARŞ DUASI ve FAZİLETİ VE TÜRKÇE OKUNUŞU

Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v)den rivayet edilmiştir.Şöyle buyuruyor…… -Cebrail bana dediki:“Ey Muhammed,kim ömründe bir kere bu duayı okursa,Allah´u Teala onu,kıyamet gününde yüzü ayın ondördü gibi parlak haşreder. Hatta bütün insanlar onu,bir peygamber veya melek sanırlar. Ben ve sen onun kabrinin üzerinde dururuz. Ona hesapsız ve azapsız,üzerine binip Cennete girmesi için Cennetten bir Burak getirilir. Sırat köprüsünden şimsek gibi geçer. Onun günahı denizlerden suyundan,yağmurların damlasından,ağaçların yapraklarından,kumların adedinden,taşlardan daha fazla olsa bile,kendisine kabul olunmuş(nafile)hac ve bin umre sevabı yazar. Korkan kimse olursa,Allah onu onu korktuğundan emin kılar. Susayan kimse okursa,Allah onun susuzluğunu giderir. Aç olan okursa,giyindirir,hasta okursa şifa verir,hastanın üzerine okunursa,hastalığından kurtulur,dünya ve yahut ahiret ihtiyaçlarından okursa Allah istediğini verir. Bir düşmandan veya sultandan korktuğu için okursa,Allah onların şerrinden korur ve Allah´ın mahlukatından gelecek olan tüm zarar ve eziyetleri kendisine ulaşmaktan meneder. Borçlu olan okursa,Allah onu,borcunu ödemeye muvaffak kılar,hiçbir kimseye muhtaç olmaz. Eğer onu hasta olan yazan üzerinde taşırsa iyileşir. Kadın taşırsa kocası ona ikram eder. Cinden,insden ve şeytandan,sancı ve hastalıklardan emin olur. Kayıp ise ailesine sağ,salim kavuşur: Bu duayı okuyan için cin, melek istiğfar ederler. Ömrü bereketli olur. Kim beş defa bu duayı okursa Peygamber Aleyhisselamı rüyasında görür Kim ki Fatiha’yı,İhlas Suresi’ni,Kafirun ve Felak ve Nas Suresi’ni üç kere okuyup sonra da bu duayı okursa Allah onu karşılaştığı bütün varlıkların şerrinden korur ve her türlü hastalıktan,her zalimin şerrinden onu emin kılar ve bütün isteklerini verir.Kim ki okuduğu gibi onu yazıp üzerinde taşırsa ve kim ki başının altına koyup uyursa Allahü Teala o kimsenin malından çalınanı ve evinden kaçanı geri iade eder.Akan suya okursa su durur yahut yanan ateşe okursa ateş söner.Dağ üzerine okursa dağ paramparça olur.Kim ki iki rekat namaz kılıp her rekatında Fatiha ve bir de İhlas okuyup selam verdikten sonra bu duayı okursa dünya ve ahirete ait ne isterse tüm istediklerine nail olur.Bu duanın fazileti sayılamayacak kadar çoktur.(Nevadir-i Kaylubi’den alındı.) VE ŞÖYLE OKUNUR Bismillahirrahmanirrahim La ilahe illellahül melikül hakkul mübin. La ilahe illellahül hakemül adlül metin. Rabbüna ve rabbü abainel evvelin. La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minez zalimin. La ilahe illellahü vehdehu la serike leh,lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yümitü ve hüve hayyül la yemutü ebeden biyedihil hayru veileyhil masiru ve hüve ala küllü sey´in kadir. Ve bihî nesteînü ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm. La ilahe illellahü sükran li ni´metih. La ilahe illellahü ikaran bi rububiyyetih. Ve sübhanellahi tenzihen li azametih.. Es´elükellahümme bi hakkismikel mektubi ala cenahi cibrile aleyke ya rab. Ve bihakkismikel mektubi ala cenatubi ala cenahi cibrile aleyke ya rab. Ve bihakkismikel mektubi ala cenahi mikaile aleyke ya rab. Ve bihakkismikel mektubi ala cebheti israfile aleyke ya rab: Ve bihakkismikel mektubi ala keffi azraile aleyke ya rab. Ve bi hakkismikellezi semmeyte bihi münkeran ve nekiran aleyke ya rab. Ve bihakkismike ve esrari ibadike aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi temme bihil islamü aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi telekkahü ademü lemma hebeta minel cenneti fe nadake fe lebbeyte düaehü aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi nadake bihi sitü aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi kavveyte bihi hameletel arsi aleyke ya rab. Ve bihakkismikelmektubi fittevrati vel incili vezzeburi vel fürkani aleyke ya rab. Ve bihakkismikeila münteha rahmetike ala ibadike aleyke ya rab. Ve bihakki temami kelamike aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi nadake bihi ibrahimü fecealtennara aleyhi berden ve selamen aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi nadake bihi ismailü fe necceytehü minezzebhi aleyke ya rab. Ve bihakkismikllezi nadake bihi hudü aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi deake bihi ya´kubü fe ra.dedte aleyhi basarahu yusufe aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi nadake bihi davüdü fe cealtehü halifeten fil ardi ve elente lehül hadide fi yedihi aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi deake bihi süleymanü fe a´taytehül mülke fil ardi aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi nadake bihi eyyubü fe necceytehu minel gammillezi kane fihi aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi nadake bihi isebnü meryeme fe ahyeyte lehül mevta aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi nadake bihi musa lemma hatabeke aletturi aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi nadetke bihi asiyetümraetü fir´avne fe razaktehel cennete aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi nadake bihi benu israfile lemma cavezulbahra aleyke ya rab. Ve bihakkismikellezi nadake bihil hidiru lemma mesa alel mai aleyke ya rab. Ve Bihakkismikellezi nadake bihi muhammedün sallallahü aleyhi ve selleme yevmel gari fe necceytehu aleyke ya rab. Inneke entel kerimül kebiru. Hasbünellahü ve ni´mel vekil. Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim. Ve sallallahü ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi vesellem Kenzül Arş duası ANLAMI… Tercümesi: Melik (kral), Hakk, Mübin Allah’tan başka ilah yoktur. Hakem, Adl ve Metin Allah’tan başka ilah yoktur. Bizim ve eski atalarımızın Rabbidir. Senden başka İlah yoktur. Sen arınıksındır. Ben zalimlerden oldum. Allah’tan başka ilah yoktur. Onun ortağı yoktur. Yönetim onundur. Övgüler onun içindir. Diriltir ve öldürür. O diridir ve ebediyen ölmez. Hayır onun kontrolündedir, dönüş onadır. Ve O her şeye gücü yetendir. Ve onunla yardım isteriz. İyilik yapmaya, kötülükten kaçmaya güç kuvvet sadece yüce ve her şeyi bilen Allah’tandır. Nimetlere şükür olarak, ondan başka ilah yoktur. Rabblığının ikrarı olarak, ondan başka ilah yoktur. Yüceliğini arındırmak için, Allah noksanlıklardan arınıktır. Ey Allahım! Ya Rabbi! “Cebrail’in kanadında yazılı ismin hürmetine, Mikail’in kanadı üzerinde yazılı ismin hürmetine, İsrafil’in alnında yazılı ismin hürmetine, Azrail’in avucunda yazılı ismin hürmetine, ve senin verdiğin Münker ve Nekir ismi hürmetine, ve kullarının sendeki sırları hürmetine, İslam’ı kendisiyle tamamladığın ismin hürmetine, ve Adem’in senden öğrenip cennetten indirildiği zaman kendisiyle sana seslendiği ve senin de kabul ettiğin ismin hürmetine, Şit’in sana seslendiği ismin hürmetine, arşı taşıyan melekleri kendisyle güçlendirdiğin ismin hürmetine, Tevrat’ta, İncil’de, Zebur!da ve Furkan’da yazılı ismin hürmetine, kullarına rahmetini sonsuza kadar ulaştırdığın ismin hürmetine, sözlerin tamamı hürmetine, İbrahim ateşe atıldığında hangi isminle sana seslendi de ateş soğuk ve selamet olduysa işte o ismin hürmetine, İsmail kesilirken hangi isminle seslendi de onu kesilmekten kurtardıysan işte o ismin hürmetine, İshak hangi isminle sana yalvardı da sen onun ihtiyaçlarını karşıladıysan işte o ismin hürmetine, Hud hangi isminle sana seslendiyse işte o ismin hürmetine, Yakup sana hangi isminle dua etti de sen onun gözlerini ve çocuklarını ona geri verdiysen işte o ismin hürmetine, Davut hangi isminle sana seslendi de sen onu yeryüzüne halife yaptıysan ve demiri onun elinde yumuşattıysan işte o ismin hürmetine, Süleyman hangi isminle sana dua etti de sen onu yeryüzüne kral yaptıysan işte o ismin hürmetine, Eyyüb hangi isminle sana seslendi de sen onu içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtardıysan işte o ismin hürmetine, Meryem oğlu İsa hangi isminle sana seslenip de onunla ölüyü dirilttiysen işte o ismin hürmetine, Musa hangi isminle sana seslendi de sen ona Tur’da hitap ettiysen işte o ismin hürmetine Firavunun karısı Asiye sana hangi isminle seslendi de sen onu cennette rızıklandırdıysan işte o ismin hürmetine, israiloğulları sana hangi isminle seslendiler de denizi geçirdiysen işte o ismin hürmetine, Hızır hangi isminle seslendi de onu suda yürüttüysen işte o ismin hürmetine, Muhammed SAV sana mağarada hangi isminle seslendi de sen onu kurtardıysan işte o ismin hürmetine” senden istiyorum. Hiç şüphesiz sen cömertsin, büyüksün. Bize Allah yeter. O ne güzel vekildir. İyilik yapmaya da kötülükten kaçmaya da güç kuvvet sadece yüce ve büyük Allah’tandır. Allah efendimiz Muhammed’e, ailesine ve arkadaşlarına destek versin, güvenliklerini sağlasın! AMİN Kenzü’l-Arş Duası Hakkinda Halis Ece hocamizin guzel bir yazisi Muhaddis İmam Hâkim’in (rh.) Müstedrek’inde “Kenzü’l-Arş Duası” denilebilecek birkaç satırlık bir dua var. Sahih olduğunu belirtmiş. Fakat oradaki dua metni, internette dolaşan ve Nevâdir-i Kaylubi’den alındığı söylenen Kenzü’l-Arş Duası kadar uzunca değil. “Kenzü’l-Arş (Arş’ın hazinesi) Duâsı” nedir? “Kenzü’l-Arş Duâsı”; başta peygamberler hakkı ve hürmeti için… Büyük meleklerin hakkı ve hürmeti için… “Besmele” hakkı ve hürmeti için… Ve Fatiha sûresinden başlayıp Kur’ân’ın sûre-i celîlelerinin tamamının ilk âyetlerini zikrederek, sûrelerin hakkı ve hürmeti için… Kur’ân’daki kelime ve hecâ harflerinin hakkı ve hürmeti için… Peygamberlerden büyük meleklere ve büyük zatlara kadar bütün muhterem zatların hakkı ve hürmeti için… İnsanoğlunun ve melâikenin muhtelif hâl ve sıfatları esnasında zikrettikleri Allah’ın isimleri hakkı ve hürmeti için Allah’tan af, mağfiret ve çok geniş bir çerçeve içinde ihtiyaçlarımızın karşılanmasını isteyen geniş, faziletli ve tesirli bir duadır. Hz. Ali (r.a.) tarafından tertip edildiği ve Ehl-i Beyt tarîkıyla rivayet edildiği tahmin edilen ve aslı Kur’ân’dan alınmış bulunan bu duâ, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi (k.s.) hazretlerinin Mecmuâtü’l-Ahzâb’ında geçiyor. Bu da bizim için duânın sıhhati ve okunabilirliği bakımından yeterli bir delil sayılır. Duânın başlangıç kısmı Allah Teala’nın Erhamü’r-Râhimîn, Hannân, Mennan, Bedîü’s-Semâvâti ve’l-Arz, Zû’l-Celâli ve’l-İkrâm isimlerine ve Mevlâmızın Kerîm zâtını zikre tahsis edilmiş. Bu yüce isimlerin şefaatiyle özrümüzün kabûlünü, ihtiyaçlarımızın giderilmesini, isteklerimizin verilmesini, günahlarımızın bağışlanmasını istiyoruz. Günahları Erhamü’r-Râhimîn olan Allah’tan (c.c.) başka hiç kimsenin bağışlayamayacağını dile getiriyoruz. Duâda daha sonra aynı dilek ve isteklerimizi Hz. Âdem (a.s.) ve Hz. Havva (r.anha), Hz. Nuh (a.s.), Hz. Musa (a.s.), Hz. İsa (a.s.), Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) hürmetine, Cebrail (a.s.), Mikâil (a.s.), İsrafil (a.s.), Azrail (a.s.) hürmetine, Bismillahirrahmânirrahîm ve Elhamdülillahi Rabbi’l-Âlemîn hürmetine, Elif-lâm-mîm ile başlayan Bakara sûresi, Elif-lâm-mîm ile başlayan Âl-i İmrân sûresi hürmetine, Nisâ sûresi, Mâide sûresi, En’âm sûresi, Elif-lâm-mîm-sâd ile başlayan A’râf sûresi, Enfâl sûresi, Tevbe sûresi, Elif-lâm-râ ile başlayan Yûnus sûresi, Elif-lâm-râ ile başlayan Hûd sûresi, Elif-lâm-râ ile başlayan Yûsuf sûresi, Elif-lâm-mîm-râ ile başlayan Ra’d sûresi, Elif-lâm-râ ile başlayan İbrâhîm sûresi, Elif-lâm-râ ile başlayan Hicr sûresi, Nahl sûresi, İsrâ sûresi, Kehf sûresi, Kâf-hâ-yâ-ayn-sâd ile başlayan Meryem sûresi, Tâhâ sûresi hürmetine ve devam ederek sıra ile Kur’ân’ın yüz on dört sûresinin her birisinin ilk âyetlerini zikri içine alarak bu sûrelerin ve âyetlerinin şefaatleriyle Cenâb-ı Hak’tan af ve bağışlanma talebini ihtiva ediyor. Sûrelerin ardından Rasûlullah Efendimiz’e (s.a.v.) nâzil olan Kur’ân’ın yirmi dokuz harfinin her birisini isim isim zikrederek bu harflerin hürmetine af, mağfiret ve ihtiyaçlarımızla ilgili isteklerimizi Allah’a arz eden duâ metni, daha sonra yüz yirmi dört bin peygamber (aleyhimüsselâm) hürmetine, insanlığın atası Hz. Âdem ve Hz. Havva hürmetine, dört büyük meleklerin hürmetine, Kerrûbîn ve Hamele-i Arş melekleri hürmetine, yedi kat gökyüzü ile yedi kat yeryüzü ve bu mülklerde bulunan melekler hürmetine bağışlanma dileğini tazammun ediyor (içeriyor). Ardından Allah Teala’nın isimlerini farklı bir açıdan ele alan duâ metni, bu isimlerin hepsiyle bağışlanma ve af talebini dile getiriyor. Burada göze çarpan bir orijinallik şudur: Allah’ın (c.c.) isimlerine isim isim yer vermekten ziyade, bu yüce isimleri kendilerine sığınılma halleri ile ele alıyor. Ardından peygamberlere ve vahye tâbi olan ve istikamet üzere bulunan muhterem zatların hürmetine istek ve dileklerimizi Cenâb-ı Hakka arz ediyor. Kur’ân’dan ve hadislerden alınan bu duâ metnini, sıkıntılı hallerimizde, günahlarımızdan af ve bağışlanma isteğimiz ve ihtiyaçlarımızın giderilmesini şiddetle arzuladığımız her an, Erhamü’r-Râhimîn olan Rabbimizin rahmet ve re’fetine sığınmak için okuyabiliriz. .

KENZÜL ARŞ DUASI ve FAZİLETİ VE TÜRKÇE OKUNUŞU

KENZÜL ARŞ DUASI da sirat koprusunde kolaylikla gececegim rivayet edilir. benim fikrime gore sirat koprusu var mi bilemem ama sudan eminim ki cennete mi cehenneme gidecegimiz belirleyen bir faktor dur KISI NASIL YASARSA OYLE OLUR----yani KENZÜL ARŞ DUASI gunluk okumaya devam etmeliyiz ki AHIRETTE KALICI OLACAGIZ ASIL YASAM AHIRETTE KACIMIZIN HAZIRLIGI VAR.DUNYA DAKI yasantimiz icinde dua edelim peki ya AHIRET DUAMIZ HAZIR MI

14 Mart 2014 Cuma

Dostlarimla yillarin birikimi olan bilgilerimi paylasabilmek icin actigim blogumda dualariniz KABUL oldukca MEMNUNIYETINIZI fatmatukuc@gmail.com bana ulasabilrisiniz. Sadece ALLAH RAZI OLSUN DIYE ETMENIZ yeterlidir RABBIM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN AMIN ECMAIN

Mucîb İsminin Faziletleri, Sırları ve Zikri

Mucîb isminin anlamları, Kuran-ı Kerim’de ki Arapça ve Türkçe manası, Mucîb isminin Kuran’da geçen ayetleri, Mucîb isminin faziletleri, Esma-ül Hüsna yani Allah’ın güzel 99 isimlerinden Mucîb isminin sırları ve zikirlerini yazımızda bulabilirsiniz. Mucîb İsminin Özellikleri Kökeni: Arapça Arapça Yazılışı: المجيب Mucîb İsminin Anlamları İcâbet eden. Mucîb, O’na yalvaranların isteklerine karşılık veren, teklifleri bilendir (el-Bakara, 2/186). Kendine yalvaranların isteklerini veren, duâları kabul eden, icâbet eden demektir. Kullarının dualarına cevap veren. Duaları, istekleri kabul eden. İcâbet eden, isteyene karşılık veren, teklifleri bilen ve O’na yalvaranların isteklerine icâbet eden ve karşılık verendir (el-Bakara, 2/186). Duaların kabul olunması için okunur. İhlasla “Yâ Mücib” diye bir müslüman bu isme devam etse, insanlar tarafından sevilir, duası kabul olur. 55 defa okuyanın meşru duaları kabul olunur. (Allahulalem)
SABAH NAMAZIN SONRA 786 BESMELE dualrin kabuludur once ALLAHIN IZNIYLE

12 Mart 2014 Çarşamba

DUANIN KABUL OLDUGU SAATLER

yasamimda deneyeimlerimden bahsetmek istiyorum sizlere arada bir makalelerim de.1.mesela PERSEMBE YI cumaya BAGLAYAN GECE 3 DE 2.CUMA GUNU EZAN OKURKEN 2 kilincak 2 rekatlik teheccud namazi mesela 3. SABAH NAMAZIN dan yarim saat once kilincak 2 rekat dilek namazi yada teheccud namazi gibi RABBIM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN

11 Mart 2014 Salı

Teheccüd namazının önemi ve fazileti hakkında bilgi verir misiniz?

Peygamber Efendimiz (s.a.s), Sahih-i Müslim`de Ebû Hureyre (r.a)`dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte teheccüd namazının en faziletli vaktini şöyle belirtmiştir: "Farz namazdan sonra en faziletli namaz gece namazıdır. Geceyi iki kısma bölersen son kısmı namaz için en faziletli vakittir. Eğer geceyi üçe bölersen ortası en faziletli vakittir" (Tecrid-i Sarih Terc. IV, 16). Teheccüd namazı çok faziletli bir namazdır. Kur`an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde teheccüd namazı kılmaya teşvik edilmiş ve bu namazı kılanlar övülmüştür. Yüce Rabbimiz geceleyin kalkıp teheccüd namazı kılanlar hakkında şöyle buyurur: "Onların yanları yataklarından uzaklaşır (teheccüd namazı kılmak için yataklarından kalkarlar), korkarak ve umarak Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (hayır için) harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak onlar için gözlerini aydınlatıcı ne güzel (nimetlerin) saklandığını hiç kimse bilmez" (es-Secde, 32/16-17). Ebû Hureyre (r.a)`dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Geceleyin kalkıp namaz kılan ve karısını uyandırarak ona da kıldıran, şayet kalkmak istemezse yüzüne su serpen erkeğe Allah rahmet eder, (günahlarını bağışlar). Yine geceleyin kalkıp namaz kılan ve kocasını uyandıran, kalkmak istemezse yüzüne su serpen kadına da Allah rahmet eder (günahını bağışlar)" (Ebû Davûd, Salâtü`tTatavvu`, 18). Hadis-i şerif insanı teheccüd namazı kılmaya teşvik ettiği gibi, aile fertlerini kaldırıp onlara da bu faziletli namazı kıldırmaya teşvik etmektedir. Yine Ebû Hureyre ve Ebû Saîd el-Hudrî (r.a) Peygamber Efendimiz (s.a.s)`in şöyle buyurduğunu rivâyet etmişlerdir: "Kim geceleyin uyanır ve karısını da uyandırarak beraberce iki rekat namaz kılarlarsa, Allah`ı çok zikreden erkek ve kadınlardan yazılırlar" (Ebû Davûd, Vitr, 13). Allah`ı çok zikreden erkek ve kadınlar ise Allah`ın mağfiret ve mükâfatına nail olacaklardır. Kur`an-ı Kerimde onlar hakkında "Allah`ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar, işte Allah bunlar için bağış ve büyük mükâfat hazırlamıştır" (el-Ahzab, 33/35) buyurulmuştur. Bir kimse itiyat haline getirdiği teheccüd namazını özürsüz yere terketmemelidir. Hz. Âişe validemizin şöyle dediği rivâyet edilmiştir: "Gece namazını terketme. Çünkü Resulullah (s.a.s) onu terketmezdi. Hasta ve yorgun olduğun zaman oturarak kılardı" (Ebû Davûd, Salatu`t-Tatavvu`, 18) Yine Hz. Âişe validemiz, "Resulullah (s.a.s)`e namazın en sevimlisi az da olsa devam edileni idi. Resulullah (s.a.s) bir namazı kılmaya başladığı zaman ona devam ederdi" demiştir (Buhar, Savm, 52). Teheccüd namazı Hz. Peygamber'e farzdır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "Ey Muhammed! Gecenin bir bölümünde uyanıp, sırf sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere, Kur'an'la gece namazı kıl. Rabbinin seni Makam-ı Mahmuda erdireceğini umabilirsin" (el-İsrâ,17/79). Bu namaz diğer müslümanlara sünnet veya müstehap derecesindedir. Teheccüd namazına diğer müminleri de teşvik eden ayet (bk. el-Müzzemmil, 73/20; es-Secde, 32/16; el-Furkân, 25/63, 64; ez-Zâriyât, 51/17, 18; Âli İmrân, 3/16, 17) ve hadisler vardır. Abdullah b. Ömer (r.a)'nın kendisini rüyada cehennemde görmesi ve bir meleğin yaklaşarak "korkma" demesini Resulullah (s.a.s)'a anlatması üzerine, Allah elçisi şöyle buyurmuştur:" Abdullah ne iyi adamdır. Fakat kalkıp gece namazı kılmayı âdet edinseydi ne iyi olurdu ". Abdullah b. Ömer, bundan sonra gece uykusunu azaltmıştır. Buradan teheccüd namazına devam eden her ferdin iyi olarak anılmaya lâyık olduğu anlaşılır (ez-Zebîdî, Sahîh-ı Buhârî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi, Ankara 1982, IV, 29, 30, H. No: 576). Başka bir hadiste şöyle buyurulur: "Gece namazına devam edin. Çünkü gece namazı kılmak sizden önceki salih kulların âdetidir. Rabbinize karşı bir taattır, kötülükleri örtücü ve günah işlemekten alıkoyucudur" (Tirmizî, Deavât, 101). Hz. Bilâl (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Size geceleyin kalkmayı tavsiye ederim. Çünkü o, sizden önce yaşayan sâlihlerin adetidir; Rabbinize yakınlık (vesilesi)dir; günahlardan koruyucudur; kötülüklere kefârettir, bedenden hastalığı kovucudur." [Tirmizî, Da'avât 112, (3543, 3544).] Hadiste teşvik edilen gece kalkması (kıyâmu'lleyl) öncelikle teheccüd namazını da içine alan bir kalkmadır. Resûlullah da pek çok hadislerinde teheccüde teşvik etmiştir. Bazı hadis kitaplarımızda ilgili hadisleri toplayan müstakil bölümler mevcuttur. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sadedinde olduğumuz hadiste kıyâmu'lleyl'in şu neticelerini hatırlatıyor: * Allah'a yaklaştırır. Yine O'nun rahmetini celbe vesîle olur. * Günahlardan uzaklaştırır, yani günah işletmez. Cenâb-ı Hakk "Namazın kötü ve çirkin işlerden koruyacağı" (Ankebut 45); "İyi amellerin kötü amelleri gidereceği" (Hud 114) garantisini vermektedir. * Günahlara kefâret ve örtü olur. * Bedenden hastalıkları çıkarır, sıhhate vesile olur. Ubâdetu'bnu's-Sâmit (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Geceleyin kim uyanırsa şunu söylesin: "Allah'tan başka ilah yoktur, O birdir, ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd de O'na aittir, O herşeye kâdirdir. Hamd Allah'a aittir, Allah münezzehtir, Allah büyüktür, bütün amel ve ibadetler için gereken güç ve kuvvet Allah'tandır. Sonra Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular: "Rabbim beni affet!" desin veya dua ederse duasına cevap verilir. Eğer abdest alır ve namaz kılarsa namazı kabul edilir." [Buhârî, Teheccüd 21.] Sözlerin en doğrusunu söyleyen haberlerin en hakikatlısını konuşan, beyanları, müjdeleri her çeşit mübalağa ve mücazefeden uzak olan Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın bu hadiste haber verdiği büyük avantajın kıymetini takdir etmenin ehemmiyetini anlayan büyüklerimizden bazıları, "Allah kimin tek bir hasenesini (hayırlı işini) kabul etse, artık ona azab etmez. Çünkü Allah Teâlâ işlerin neticelerini bildiği için sonra iptal edeceği bir şeyi önceden kabul etmez. Kişi yaptığı hayrın boşa gitmeyeceğinden emin oldu mu azab görmeyeceğinden de emin olmalıdır." Bu gerçeğe binaen Hasan Basrî Hazretleri şöyle demiştir: "Allah'ın tek bir secdemi kabul ettiğini bilmeyi ne kadar isterdim." Muğîre İbnu Şu'be (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ayakları kabarıncaya kadar geceleri kalkıp namaz kılardı. Kendisine: "Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti (niye kendini bu kadar hırpalıyorsun?)" denildi. "Şükredici bir kul olmayayım mı?" cevabını verdi." [Buhârî, Teheccüd 16, Tefsîr, Feth 1, Rikâk 20; Müslim, Sıfâtu'l-Münâfikîn 79, (2819); Tirmizî, Salât 304, (412); Nesâî, Kıyâmu'l-Leyl 17, (3, 219).] Kurtubî bu hadis vesilesiyle, bir yanılğıya dikkat çeker: Bu soruyu Resûlullah'a soran kimse, yani günahının affedilmiş olmasına rağmen ibadet yapmak için meşakkate girişinin sebebini soran kimse zannetmiştir ki: "Allah'a günahlardan korkulduğu için, mağfiret, merhamet taleb etmek gayesiyle ibadet edilir, öyle ise kim mağfirete mazhar olduğu kanaatine varırsa artık ibadete muhtaç değildir." İşte Resullah'ın cevabı bu inancın yanlışlığına dikkat çekmekte, ibadet yapmaya bir başka sebep göstermektedir: Bu sebep, bir kimsenin hiç de müstehak olmadığı bir nimete kavuşması, mağfirete mazhar olmasıdır. Bu hal, herkese çokça şükür etmek gerektiğini ortaya koyar. Çünkü: Şükür, nimeti itiraftır ve nimete mukabil hizmet etmektir. Yani, kişi kendisine gelen iyiliğin hakkı olmadığı halde verildiğini bilirse işte bu şükürdür. Teşekkür etmek, bu durumda iyilik yapana: "Sen bana hakkım olmayan iyilikte bulundun, ben bunun idrakindeyim, sana memnuniyetimi; iyiliğini, lütfunu anladığımı ifâde ediyorum" demektir. Kıyâmu'l-leyl ile, yani gecenin değerlendirilmesiyle alakalı ilâhî emir Hz. Peygamber'e peygamberliğin ilk yıllarında geliyor. Yani gecenin tanzimi üzerine gelen ve gecenin büyük bir bölümünün uyanık geçirilmesini emreden Müzzemmil sûresi, geliş (nüzûl) sırası itibariyle 3. sırada yer almaktadır. Demek ki, ilk ilâhî emirlerden biri gecenin değerlendirilmesi ve tanzimi olmuştur. Halbuki gündüz vaktinin tanzimini böylesine teferruâtla ele alan bir âyet hiçbir zaman nâzil olmamıştır. Bu durumu, gecenin beşerî hayattaki ehemmiyetiyle izah edebiliriz. Gerek başarıda ve gerekse başarısızlıkta olsun, insana hayatı boyunca derin ve kesin te'sir icrâ eden hususlardan biri, gece hayatıdır. Gece, insan hayatının yarısını teşkil ettiği halde, ihmal edilme, gafletle geçirilme tehlikesine maruzdur. Şu halde, ikaz ve uyarıların, ciddi dikkat çekmelerin bu hususta daha çok olması gerekmektedir. Kur'ân bunu yapmıştır. İlâhî emirle geceyi tanzim edip değerlendirecek olan insan, gündüz vaktini de azami şekilde değerlendirecek demektir. Zira gece mes'elesinde muvaffakiyet bir azim, gayret ve irade işidir, şuur işidir. Zor olanı halleden, kolay olanda takılır mı? Geceyi ihyâ eden, gündüzü öldürür mü? Bu hikmete binaen, daha peygamberliğin başında Cenâb-ı Hakk, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a zamanı iyi kullanma dersini vermek için kıyâmu'lleyl'i emretmiştir. Hz. Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'in mûcizevi başarısında, gecenin değerlendirilmesi olan kıyamu'lleyl'in mühim payını görmemek mümkün mü? Gerek uhrevî kurtuluşunu ve gerekse İslâm'ın tekrar teâlisini gaye edinenlerin, rahmet-i Rahman'ın celb ve tecellisinde böylesine müessir bir vasıtayı şevkle tutmaları, kıyâmu'lleyl kapısından vecdle girmeleri gerekmez mi? (bk. Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi) Selam ve dua ile... Sorularla İslamiyet

9 Mart 2014 Pazar

“La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil’Aziym” Okumanın Fazileti Ve Faydaları

Bismillahirrahmanirrahıym; “La Havle Vela Kuvvete İlla Billlahil’Aliyyil’Azıym.” Manası: “Rahman(Esirgeyen)Rahim(Bagışlayan) Allah’ın adıyla.Çok yüce ve çok büyük Allah’ın himayesine sığınmaktan ve O’nun yüce kudretinden yardım dilemekten başka bir amacım yoktur.Ondan başka kuvvet ve kudret sahibi yoktur.O’na dayandım,O’na güvendim.” Hz.Peygamber Aleyhisselam,Hz.Ali Efendimize hitaben şöyle buyurmuştur: “Ya Ali ! her ne zaman bir darlğa ve sıkıntıya düşersen,bir bela ve musibete uğrarsan şöyle dua et.” “Bismillahirrahmanirrahim.Vela havle vela kuvvete İlla billahil aliyyil’Azıym.” Yani “Ya Ali Böyle dua edersen sıkıntılı anlarında bu dıayı okumaya devam edersen,Cenab-ı Allah, bu duanın hürmetine düşmüş olduğun bela ve musibetlerin,bunalım ve streslerin her türlüsünü üzerinden defederibunlardan seni kurtarır.” buyurmuştur. Bu dua (99) derde devadır.Bunlardan en küçüğü kalpteki sıkıntıdır. Mesela gönül sıkıntısını hiç bir maddi ilaç gidermez; O zaman bunun ilacı duadır. Her kim günde 100 defa okursa fakirlik ve yoksulluk yüzü görmez.Kazancında bereket,rızkında bolluk olur. Yatarken söylemelerinde dünya belaları ve musibetleri kendisinden uzaklaşır. Sabahleyin söylemelerinde Cenab-ı Hakkın gazabından emin olurlar.Cenab-ı hakkın rızasına ermeye namzed ve hak kazanırlar. Bu kısacık hayat kurtaran manevi reçeteyi uygulamak için tembellik yapmayalım.

maddi ve manevi sıkıntılardan kurtaran kısa dua

La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil’Aziym” Bismillahirrahmanirrahıym; “La Havle Vela Kuvvete İlla Billlahil’Aliyyil’Azıym.” Manası: “Rahman(Esirgeyen)Rahim(Bagışlayan) Allah’ın adıyla.Çok yüce ve çok büyük Allah’ın himay

La Havle Vela kuvvete İlla Billahil Aliyyil Azıym duasının faziletieri “La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil’Aziym” ..

Bismillahirrahmanirrahıym; “La Havle Vela Kuvvete İlla Billlahil’Aliyyil’Azıym.” Manası: “Rahman(Esirgeyen)Rahim(Bagışlayan) Allah’ın adıyla.Çok yüce ve çok büyük Allah’ın himay..

Fakirlikten kurtaran çok kısa dua

“La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil’Aziym” ...Bismillahirrahmanirrahıym; “La Havle Vela Kuvvete İlla Billlahil’Aliyyil’Azıym.” Manası: “Rahman(Esirgeyen)Rahim(Bagışlayan) Allah’ın adıyla.Çok yüce ve çok büyük Allah’ın himay...

“La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil’Aziym” Okumanın Fazileti Ve Faydaları

Bismillahirrahmanirrahıym; “La Havle Vela Kuvvete İlla Billlahil’Aliyyil’Azıym.” Manası: “Rahman(Esirgeyen)Rahim(Bagışlayan) Allah’ın adıyla.Çok yüce ve çok büyük Allah’ın himayesine sığınmaktan ve O’nun yüce kudretinden yardım dilemekten başka bir amacım yoktur.Ondan başka kuvvet ve kudret sahibi yoktur.O’na dayandım,O’na güvendim.” Hz.Peygamber Aleyhisselam,Hz.Ali Efendimize hitaben şöyle buyurmuştur: “Ya Ali ! her ne zaman bir darlğa ve sıkıntıya düşersen,bir bela ve musibete uğrarsan şöyle dua et.” “Bismillahirrahmanirrahim.Vela havle vela kuvvete İlla billahil aliyyil’Azıym.” Yani “Ya Ali Böyle dua edersen sıkıntılı anlarında bu dıayı okumaya devam edersen,Cenab-ı Allah, bu duanın hürmetine düşmüş olduğun bela ve musibetlerin,bunalım ve streslerin her türlüsünü üzerinden defederibunlardan seni kurtarır.” buyurmuştur. Bu dua (99) derde devadır.Bunlardan en küçüğü kalpteki sıkıntıdır. Mesela gönül sıkıntısını hiç bir maddi ilaç gidermez; O zaman bunun ilacı duadır. Her kim günde 100 defa okursa fakirlik ve yoksulluk yüzü görmez.Kazancında bereket,rızkında bolluk olur. Yatarken söylemelerinde dünya belaları ve musibetleri kendisinden uzaklaşır. Sabahleyin söylemelerinde Cenab-ı Hakkın gazabından emin olurlar.Cenab-ı hakkın rızasına ermeye namzed ve hak kazanırlar. Bu kısacık hayat kurtaran manevi reçeteyi uygulamak için tembellik yapmayalım. Arama etiketleri : la havle,la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim fazileti,la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim,la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim faydaları,vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim,la havle vela kuvvete,lahavlevelakuvvete illa billahil aliyyil azim,lahavlevelakuvvete "Lâ Havle" Okumak 99 derde devadır "Lâ Havle vela kuvvete İlla Billahil aliyyil azim" Doksan dokuz derde devadır.Bunların en hafifi "Sıkıntıdan kurtulmaktır" (Ebu Nuaym) Yolculuğa çıkarken okunacak dua Fazileti: Bir kimse sefere,yolculuga çıkmadan bu duayı okursa ve yanında bulundurursa,yolculuğu selemet ve sağlık içinde geçer. "Tevekkeltü alellahi ve la havle vela kuvvete illa billahil ... Gece uyku kaçtığı zaman okunacak dua(Nihat Hatipoğlu) Okunuşu:"la ilahe İllallahu vahdehu la şerike leh,lehül mülkü velehül hamdü vehüve ala külli şey'in kadir.Sübhanallahi velhamdü lillahi vela ilahe illalahu vallahu ekber vela havle vela ... Hangi dua ve tesbihler "Cennet ağaçlarının tohumlarıdır" Cennete çokca ağaç dikin.Çünkü onun suyu tatlı,toprağı güzeldir.(yani verimi çoktur.Çok sevap meyvesi vardır.) Cennetin ayaklarında biri olan "Lâ Havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim ... Sütü azalan anneler için dua Bir kadının sütü azalırsa aşağıdaki ayet öisk,safran ve gülsuyu karışımı birmürekkeple bir kağıda yazılır ve temiz bir suyun içine bırakılır da bu sudan kadın içmeye ...

Sabah namazından sonra okunan dilek duası(Evliyaların dilek duası)

Her hangi bir dileğiniz için sabah namazını kıldıktan sonra kalkmadan bu dua yüz defa okursa dileğiniz en kısa zamnda gerçekleşir inşallah.Bu dua evliyaların okuduğu bir duadır.İsa Aleyhiselam bu dua ile ölüleri diriltirdi. Cenabı Allah’ın “evliya ” kullarından olan Süleyman bin Mukatil hazretleri tavsiye etmiştir. evliyaların dlek duası Duanın okunuşu: “Bismillahirrahmanirrahim.Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil aziym.Allahümme inni es’elüke ya Kadimü.Ya Daimü,Ya Ferdü.Ya Vitru.Ya Ehadü.Ya Samedü.Ya Hayyü.Ya Kayyumü.Ya zel celali vel ikram.Fe in tevellev fekul hasbiyallahü la ilahe illa hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil aziym.”

8 Mart 2014 Cumartesi

Cuma'da kabul saati

Hiçbir saat ve hiçbir vakit bizim kul olarak Rabb’imize dua etmemiz için elverişsiz ve kapalı değildir. Duanın kabul zamanları gizli tutulmuştur. Bununla, kulun dua hâlini hayatına yayması istenmiştir. Nitekim Cuma gününde icabet saati gizli olduğu gibi, insanlarda veli, Ramazanda Leyle-i Kadir, Esma-i Hüsna içinde İsm-i Azam, ömürde ecel ve kıyamet saati de gizlidir. Yani kıymet ve ehemmiyet tek bir cüzde değil, hayatın tamamındadır.1 Öyle ki, hayatımızın her ayrıntısından, lüzumsuz zannettiğimiz her saat diliminden ve zaman parçacığından sorumluyuz. Öyleyse yaşadığımız her “an” parçacığını Rabb’imize sığınmamız için eşsiz bir fırsat olarak algılamak zorundayız. Bununla beraber, bazı saatlerde ve vakitlerde Cenab-ı Hakk’ın, sırf kulları lehine rahmetiyle muamelede daha fazla lütufkâr olduğu da bir gerçektir. Meselâ, Cuma günü içinde bir icabet saatinin, yani duaların dinlendiği ve kabul edildiği hususi bir saatin bulunduğunu Hazret-i Peygamber (asm) haber vermektedir. Peygamber Efendimiz (asm): “Onda bir saat vardır ki, hiçbir Müslüman kul namazda bulunup ve o saate rast getirip Allah’tan bir şey istemez ki, Allah Azze ve Celle ona isteğini bahşetmesin!” buyurmuş, Bu saatin kısa olduğunu göstermek için de mübarek elini başparmağının orta ve diğer parmağının içine basarak işaret etmiştir.2 Duaların kabul edildiği bu gizli saatin hangi saat olduğu hep sorulmuş ve araştırılmıştır. Bu saatle ilgili olarak değişik vakitlerden haber verilmekle beraber; seher vaktine işaret eden bir habere burada yer verelim: İbn-i Abbas (ra) anlatıyor: “Bir gün Hz. Ali (ra) Resûlullah Efendimiz’e (asm) gelerek: “Annem ve babam sana feda olsun ya Resûlallah, şu Kur’an göğsümde durmayıp gidiyor. Kendimi onu ezberleyecek güçte göremiyorum” dedi. Resûlullah Efendimiz (asm) ona şu cevabı verdi: “Ey Hüseyin’in babası! Allah’ın sana faydalı kılacağı, öğrettiğin takdirde öğrenen kimsenin istifade edeceği, öğrendiklerini de göğsünde sabit kılacak bir duâ öğreteyim mi?” Hz. Ali (ra): “Evet, ey Allah’ın Resulü, öğret!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (asm) buyurdu ki: “Perşembeyi Cumaya bağlayan gece olunca, gecenin son üçte birinde kalkabilirsen kalk. Çünkü o an meleklerin hazır bulunduğu bir andır. O saatte yapılan dua makbuldür. Kardeşim Ya’kub da evlatlarına, ‘Sizin için Rabb’ime istiğfar edeceğim, hele Cuma gecesi bir gelsin’ derdi. Eğer o vakitte kalkamazsan gecenin ortasında kalk. Bunda da muvaffak olamazsan gecenin evvelinde kalk. Dört rek’at namaz kıl. Birinci rek’atte, Fatiha ile Yasin Sûresini oku, ikinci rek’atte Fatiha ile Duhân Sûresini oku, üçüncü rek’atte Fatiha ile Secde Sûresini oku, dördüncü rek’atte Fatiha ile uzunca Tebâreke Sûresini oku. Teşehhüdü bitirdiğin vakit Allah’a hamdet, Allah’a senayı da güzel yap, bana ve diğer peygamberlere salât oku, bunu güzel yap. Erkek ve kadın mü’minler için ve senden önce gelip geçen mü’min kardeşlerin için istiğfar et. Sonra bütün bu okuduğun duaların sonunda şu duayı oku: “‘Allah’ım, bana günahları, beni yaşattığın müddetçe ebediyen terk ettirerek merhamet eyle. Bana faydası olmayan şeylere teşebbüsüm sebebiyle bana acı. Seni benden hoşnut edecek şeylere iyi bakmayı bana nasip et. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden celâl, ikram ve erişilmez izzet sahibi olan Allah’ım. Ya Allah! Ya Rahman! Celâlin hakkı için, yüzün nuru hakkı için kitabını bana öğrettiğin gibi, ezberimde tutmayı da kalbime kolaylaştır! Seni benden razı kılacak şekilde okumamı nasip et. Ey semâvât ve arzın yaratıcısı, celâlin ve yüzün nuru hakkı için kitabınla gözlerimi nurlandırmanı, onunla dilimi açmanı, onunla kalbimi yarmanı, göğsümü ferahlatmanı, bedenimi yıkamanı istiyorum. Çünkü hakkı bulmakta bana ancak Sen yardım edersin, onu bana ancak Sen nasip edersin. Her şeye ulaşmada güç ve kuvvet ancak büyük ve yüce olan Allah’tandır.’ “Ey Hasan’ın babası, bu duayı üç, beş veya yedi cuma yaparsın. Allah’ın izniyle duana icabet edilecektir. Beni hak üzere gönderen Zat-ı Zülcelâl’e yemin olsun bu duayı yapan hiçbir mü’min cevaptan mahrum kalmadı.” İbnu Abbas (ra) der ki: “Allah’a yemin olsun, Hazret-i Ali (ra) beş veya yedi cuma geçti ki Resûlullah’a (asm) aynı önceki mecliste tekrar gelerek: ‘Ya Resûlallah! Daha önce dört beş âyet ancak öğrenebiliyordum. Fakat unutuyordum. Bugün ise, artık 40 kadar âyet öğrenebiliyorum ve unutmuyorum. Allah’ın Kitabı sanki gözümün önüne geliyor gibi oluyor. Eskiden hadisi dinliyordum da arkadan bir tekrar etmek istediğimde aklımdan çıkıp gidiyordu. Bugün hadis dinleyip sonra onu bir başkasına istediğimde ondan tek bir harfi kaçırmadan anlatabiliyorum’ dedi. Resûlullah (asm) bu söz üzerine Hz. Ali’ye (ra): “Ey Hasan’ın babası! Kâbe’nin Rabbine yemin olsun ki, sen kâmil mü’minsin!” buyurdu.3 DUA Ya Mücibe’d-Daavât! Aklımı ve kalbimi hıfzeyle! Dualarımı saat-i icabede yapılan dualar arasına al! Dilimi, gönlümü, hissiyatımı hayırlı isteklere yönlendir! Şerli isteklerden berî kıl! Bana hakkı nasip et! Hak olmayandan uzak kıl! Beni rızana yönlendir! Razı olmadığından muhafaza eyle! Hakta, hayırda ve hidayette bana istikamet ver! Dualarımı kabul eyle! Âmin! Dipnotlar: 1- Mektûbât, s. 460; Sünûhât, s. 19, 2- Buhârî, 3/507, 3- Tirmizî, Daavât, 5, (3803)

Cuma günü duaların kabul edileceği saattir

Cuma günü duaların kabul edileceği saat... Enes b Mâlik (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Cuma günü duaların kabul edileceği, beklenen saati; ikindiden sonra güneş batıncaya kadar ki zaman içerisinde arayın” (Nesâî, Cuma: 45; Muvatta, Cuma: 7) Tirmîzî: Bu hadis bu yönüyle garibtir Bu hadis Enes’den başka değişik şekillerde de rivâyet olunmuştur Muhammed b ebî Humeyd zayıf görülmüştür Bazı ilim adamları hafızası yönünden zayıftır demişlerdir Kendisine, Hammad b ebî Humeyd ve Ebû İbrahim el Ensarî’de deniliyor, hadisleri pek hoş karşılanmıyor Rasûlullah (sav)’in ashabından ve sonraki dönemlerden pek çok ilim adamları bu beklenen saatin ikindiden sonra güneşin batmasına kadar ki zaman olduğunu söylemişlerdir Ahmed ve İshâk bunlardandır Ahmed diyor ki: “Duaların kabul edilmesi beklenen saatle alakalı hadislerin çoğu ikindi namazından sonra olduğu şeklindedir Güneşin batıya kaymasından sonra da olması ümit edilebilir” Amr b Avf el Müzenî (ra)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Cuma günü bir saat vardır ki; Kul Rabbinden ne isterse Allah mutlaka ona o isteğini verir” Ey Allah’ın Rasûlü o saat hangi saattir dediler: Buyurdular ki: “Cuma namazı için kamet getirilmesinden başlayıp namazdan çıkma zamanına kadardır” (Muvatta, Cuma: 7) Bu konuda Ebû Musa, Ebû Zerr, Selman, Abdullah b Selam, Ebû Lübabe, Sa’d b Ubade ve Ebû Ümâme’den de hadis rivâyet edilmiştir Tirmîzî: Amr b Avf hadisi hasen garibtir Ebû Hüreyre (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür Adem o gün yaratıldı o gün Cennete konuldu o gün Cennet’ten çıkarıldı O günde bir saat vardır ki; Müslüman bir kul o saati namaz kılarak denk getirir ve o anda Allah’tan her ne hayır dilerse Allah o isteğini ona hemen verir Ebû Hüreyre diyor ki: Abdullah b Selam’la karşılaştım ve bu hadisi ona hatırlattım dedi ki: Ben o saati bilirim Ben de o saati bana haber ver benden gizleme dedim Dedi ki: O saat ikindiden sonra güneş batıncaya kadardır, dedi Ben de; ikindiden sonra nasıl olabilir çünkü Rasûlullah (sav) “Müslüman kul o saati namaz kılarken denk getirir” buyurmuştur Halbuki o vakitler namaz kılma vakti değildir dedim Bunun üzerine Abdullah b Selam şöyle dedi: “Rasûlullah (sav) bir yerde oturup namazı bekleyen namazdadır buyurmadı mı? Evet dedim Dedi ki: İşte bu o demektir” (Buhârî, Cuma: 4; Nesâî, Cuma: 4) Kaynak Linki : http://www.meleklermekani.com/threads/cuma-gunleri-dualarin-kabul-oldugu-saat-hangi-saattir.185193/

6 Mart 2014 Perşembe

Yazı boyutunu büyütmek için Dua üç şekilde kabul olur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâ, edilen duayı üç şekilde kabul eder: 1- Hemen, yani peşin kabul eder. 2- Kabul eder; ama hemen vermez, yani veresiye kabul eder. Biz istediğimiz kadar yalvaralım, gözyaşı dökelim, Allah diyelim… Peki, ne zaman verir? Ölürken verir, kabirde verir, mahşerde verir, mizanda verir, sırat köprüsünde verir, en son Cennette verir. Yani mutlaka verir. 3- Ne dünyada verir, ne de ahirette. Peki, ama Allahü teâlâ, ben duaları kabul ederim buyuruyor. Evet, kabul ediyor; ama o istenileni vermiyor, onun yerine başka şey veriyor. Belki de istediğimizden daha kıymetlisini veriyor. Ne kadar derdimiz, hastalığımız, başımıza gelecek bela varsa, o duaya karşılık olarak hepsini alıyor. Her şeyin bir yasası vardır. Tasavvufun anayasası da, vermektir. Yani seninki senindir, benimki de senindir. Müminler Allahü teâlânın rızası için bir araya geldiklerinde, hiç konuşmasalar bile feyz, bileşik kaplardaki gibi, kalbden kalbe akar. Hele bir de, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi büyüklerin ismi zikredilirse, bu meclislere feyz, oluk oluk akar. Bir Müslüman, sırf Allahü teâlânın rızası için bir başka Müslüman kardeşini ziyaret ederse, kendisine yüz bin nafile hac sevabı verilir. Müminin yüzüne sevgiyle bakanın, günahları dökülür. Cebrail aleyhisselam, 2 rekât namaz kılmış, bu 2 rekât namazı kılması tam 4 bin ahiret senesi sürmüş. Sonra, (Yâ Rabbi, kâinat yaratıldığından beri acaba böyle namaz kılan başka bir kulun var mı?) demiş. Allahü teâlâ buyurmuş ki: — Ahir zamanda gelecek olan ümmet-i Muhammed’den, Habibimin ümmetinden bir kulum, 2 rekât namaz kılacak, hatayla, kazayla, her türlü düşüncelerle ve kaç rekât kıldığını bilmeyerek kılacak. Onların birkaç dakikada kıldığı 2 rekât namaz, senin 4000 senede kıldığın namazdan daha makbul olacak. — Yâ Rabbi, neden onların namazları bu kadar kıymetli olacak? — Çünkü onlar, düşmanımı yıkarak huzuruma gelecekler. Sende düşman yok ki! Dünya sevgisinden uzaklaşacaklar, nefislerinin şerrinden kurtulmaya çalışacaklar, şeytanın vesvesesine aldanmayıp, Allahü ekber diyecekler… İmanla ölmek marifettir Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Unutmamak lazım ki, insanoğlu düşmanını hep dışarıda arıyor, hâlbuki düşman onun içinde, nefsi en büyük düşman, neye düşman, imana düşman. Yılan soksa, akrep soksa ölürüz. Zaten ölmeyecek miyiz; ama imanımız giderse sonsuz olarak ölürüz. Zaten öleceğiz; ama imanla ölmek marifettir. İmanla ölmenin, imanı korumanın yolu nedir? İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (İmanı korumanın tek yolu vardır, o da birbirimizi sevmektir.) Hazret-i Ebu Hüreyre anlatır: Bir gün Cenâb-ı Peygamber otururken birdenbire tebessüm etti, öyle ki, bütün mübarek dişleri göründü. Ya Resulallah, hayırdır inşallah dedim. Buyurdu ki: (Şimdi Rabbimin huzurunda iki kişi var, biri hakkından vazgeçmiyor; (Ya Rabbi bundan hakkımı al), öteki de, diyor ki (Ya Rabbi alacaklara vere vere bitti, bir şey kalmadı, hiç sevabım yok) diyor. Öteki de, (Ya Rabbi o halde buna günahlarımı ver, yüklensin!) diyor. Cenâb-ı Hak (Sağ tarafına bak!) buyuruyor. Bakıyor ki, muazzam bir köşk. (Bu kardeşine hakkını helal edersen, içindekilerle beraber sana veririm.) Adam diyor ki: (Hakkımı helal ettim ya Rabbi, vallahi ettim, billahi ettim, ver ya Rabbi!) Bunun üzerine Cenâb-ı Peygamber, (Din kardeşlerinizin arasını bulun! Bak Allahü teâlâ da buldu) buyuruyor. Nasıl buldu, vererek buldu. En büyük günah, iki Müslümanın arasını açmaktır. Fitneyi önlemek, fitneye mani olmak şiarımız olmalıdır; çünkü fitne çok büyük günahtır. Her yerde her zaman fitne çıkarmamaya azami gayret göstermeliyiz. Mübarek büyük zatlara tam uyup fitne çıkarmayan, sıkıntı görmez. Kendisinden bir şey eklemeyene, tamamen büyük zatlara uyana sıkıntı yoktur! Bir şey eklenirse, o saat her şey biter. Din kardeşimizle barışık olmalıyız; ama kendimizle, nefsimizle barışık olmamalıyız. İnsana en büyük zararı nefsi yapar, insanın kendine yaptığı zararı hiçbir düşmanı yapamaz. Onun için din kardeşlerimizle beraber olmaya, onlarla beraber sevmeye, sevilmeye çalışalım. Kurtuluşumuza ancak bu bağlılığımız, sevgimiz, muhabbetimiz sebep olacaktır. Ahirette iki mümin şahit olsa, ya Rabbi bu Müslümandır deseler, hatta kabirde, Arasat meydanında şahit misin deseler, şahidiz ya Rabbi dediler mi, tamam. Onun için, iyi geçinmek, iyi arkadaşlar edinmek, bu dinin temelidir. İstiğfarın önemi Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İstiğfar etmek çok kıymetlidir. Beladan, kazadan muhafaza eder. Vasıtaya binince, mutlaka üç kere istiğfar duası ile (Bismillahillezi…) diye başlayan duayı okumalıdır. Manası, ya Rabbi, yerde ve gökte sana sığınırım demektir. Bunları okuyunca, yerde ve gökte kazadan beladan korunulur. Âyetel kürsiyi okumak da iyidir. Ayrıca Hud suresinin 41. âyet-i kerimesini okuyanın da kazadan emin olacağı hadis-i şerifle bildirilmiştir. Kur’an-ı kerim öyle bir kitab-ı ilahidir ki, onun her harfinde yüz bin derde, yüz bin şifa vardır. İlaçların bir kısmının etkisi kesindir, bir kısmınınki ise zannidir. Yani bir kısmı mutlak şifadır, bir kısmı ise, şifa olabilir de, olmayabilir de. Kur’an-ı kerim ise, kesin şifadır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir: (O Kur’an, iman edenler için bir hidayet ve şifadır.) [Fussilet 44] Bir Fatiha üç İhlâs Bir yaşlı teyze, 12 imamdan birisine gelir, (Ya imam, kızımı çok özledim, öleli çok oldu, rüyamda göremiyorum, himmet etseniz de görsem) der ve o gece kızını rüyasında çok feci bir şekilde azap içinde görür. Kızı, kendisiyle birlikte orada bulunan 570 kişinin de çok acı azap çektiğini söyler. Ertesi gün yaşlı teyze olanları imama anlatıyor, keşke görmez olaydım der. Aynı gece hazret-i imam, rüyasında o yaşlı kadının kızını Cennetlik olarak görür. Şaşkın halde bakarken kız, der ki, bugün buradan geçen salih bir kişi bütün mezardakilerin ruhlarına bir Fatiha, üç İhlâs okudu. Allahü teâlâ hepimizi affetti. Ancak sıra geldi Mübarek bir zat da talebelerine ders verirken, kitap bitmeden vefat eder. Talebeler başka bir hoca ararlar. Bir hoca bulurlar, dersimize devam ettirir misiniz diye sorarlar. Hoca efendi, hayır der, kendi hocanızdan devam edin! Talebeler, hocamız vefat etti deyince, hoca efendi der ki; (Onlar ölmez. Hocanızın kabrine gidin, derse devam edin! Eğer hocanız gelmezse, biz geldik deyin! Gelene kadar böyle yapın!) Talebeler kitabı ellerine alıp kabre giderler, hocam biz geldik derler. Ne gelen var, ne giden. Ertesi gün yine giderler. Yine gelen, giden yok. Üçüncü gün yine hiç kimse yok. Dördüncü gün, hocam biz geldik deyince, mübarek zat kabirden kalkar. Kitap nerde, kaldığımız yerden devam edelim der. Talebelerinden bir tanesi; (Hocam madem gelecektiniz, niye dört gün bizi beklettiniz?) diye sorar. Hocaları der ki, (Dört gün mü geçti? Buradan bir Müslüman geçiyordu, bir Fatiha, üç İhlâs okudu, bütün ruhlara gönderdi, o kadar çok sevab dağıtıldı ki, bana ancak sıra geldi.)